Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İslam dünyasının en büyük sorununun birleşememek olduğunu belirterek, “Bugün bizim en büyük sorunumuz, ortak paydalarda birleşebileceğimiz bu gibi hoşgörü platformlarının eksikliğidir” dedi.
Bakan Bağış, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen “Uluslararası Helal Akreditasyon Forumu'na (İHAF 2013)” katıldı. Forumda konuşan Bağış, “Şimdi bu katılımların devamını sağlamak, geleceğimiz adına bizi sevindiriyor. Bu toplantıyı farklı şehirlerde yapabilirdik ama İstanbul'da verilen bir mesaj, alınan bir karar hem doğuyu hem batıyı hem geçmişi hem de geleceği kapsan ferman hükmündedir. Çünkü İstanbul batının doğusu, doğunun da batısıdır” ifadelerini kullandı.
Çoğunluğu Müslüman olan ülkeler veya Müslüman nüfusa sahip ülkelerdeki helal belgelerinin tanınması noktasında bir birlikteliğe sahip olunmadığını ifade eden Bakan Bağış, “İslam dünyasının arasına sızmış tefrika ve parçalanmışlık hali bugün helal belgelendirme alanında da kendini açıkça göstermektedir” dedi.
Helal akreditasyon konusunda İslam aleminde birlikteliğin sağlanması, Müslüman ülkelerin arasında ticaretin geliştirilmesi ve yeni iş alanlarının doğması için bir sıçrama tahtası yaratmalıyız. Biz diyoruz ki; bu forumu geleceğe kardeşliğe, insanlığın selameti için bir sıçrama tahtasına hep birlikte dönüştürelim” dedi.

“YA BİSMİLLAH DİYEREK KAPILARI AÇMAMIZ LAZIM”
2020 yılında dünyadaki Müslüman insan sayısının 2 milyarı geçmesinin beklendiğini belirten Bakan Bağış, “Halihazırda bir buçuk milyarlık bir ümmetten bahsediyoruz. Bu aynı zamanda büyük bir Pazar, önemli bir güçtür. Helal ürün ve belgelendirme konusunda büyük bir hacim vardır. Kimine göre dünya çapında 3 buçuk trilyon dolar, çok büyük bir miktardır. Ya biz bu rakamları ciddiye alıp, hesabımızı, kitabımızı yapar helalinden kazanlar oluruz ya da bu basit tefrikaların bize galip gelmesine izin veririz ve önümüzdeki bu büyük fırsat bize haram olur. Bu konuda geçmiş yıllarda yanlış adımlar atılmışsa da, şimdi 'Ya Bismillah' diyerek kapıları açmamız lazım” şeklinde konuştu.
Bizim inancımızda istişarenin en iyi şekilde çalıştırılması ve birlikte bir adım atılması gerektiğini vurgulayan Başmüzakereci Egemen Bağış, “Belgelendirmede çok başlılığın, denetimsizlik ve başıboş bir yapılanmanın helal prosedürlerin izlenmemesindeki eğitim eksikliğini önüne beraber geçmeliyiz. Helal ürünlerin denetimi altında dolaşabilecekleri serbest bir ‘Helal Şengen' veya ‘Helal Gen' ağ oluşturmamız ve bu büyük ticari potansiyeli bütün ümmet olarak birlikte değerlendirmemiz gerekiyor. Müslüman ülkelerin arasındaki ticaretin canlandırılması çok önemlidir” dedi.

“GÜN HESAPLAŞMA DEĞİL, HELALLEŞME GÜNÜDÜR”
Bugün helal ticaretin ürünün yüzde 18'ini İslam İşbirliği Teşkilatı üyeler arasında gerçekleşirken, helal ürünlerin yüzde 82'sini Müslüman olmayan ülkeler ticaretini gerçekleştirdiğini kaydeden Bakan Egemen Bağış, “Bu ayıp bize yeter. Biz başkalarını suçlamadan evvel iğneyi kendimize batırtmak durumundayız. Gün hesaplaşma günü değil, helalleşme günüdür. Farklılıklarımızı bir kenara koyup, ortak paydalarımız, ortak çıkarlarımızı ortaya koyarak birlikte çalışmanın ve birlikte üretmenin vakti gelmiştir” şeklinde konuştu.

“BİZİM HEDEFİMİZ G-8'İ D-8 SEVİYESİNE GETİRMEK OLMALIDIR”
Gelişmekte olan Müslüman D-8 ülkelerinin arasındaki hacim grafiği her geçen gün yükseliş kaydettiğini söyleyen Bakan Bağış, “Fakat diğer ülkelerin potansiyeli ile kıyaslandığı zaman bu rakamlarda devede kulak kalır. Bizim hedefimiz G-8'i D-8 seviyesine getirmek olmalıdır. 1997 yılında sadece 15 milyon dolar olan bölge içi ticaret hacmi 2012 yılı itibariyle 148 milyon dolara ulaştıysa doğru yolda ilerliyoruz ama yetmez. 2008-2018 yılları içerisinde öngörülmüş D-8 haritasına göre bölge için ticaretin 2018'de 500 milyar dolarlık bir hacme ulaşması hedeflenmektedir. Bu noktada İslam İşbirliği Teşkilatı içerisindeki ticareti güçlendirmemiz ve yüzde 18'i çok daha yüksek oranlara çıkartmak hepimizin boynunun borcudur. Bize ait olan bir konu, bize yabancı olanlar tarafından eğer idare ediliyorsa, bizim helal bulduğumuz ürünlerin yüzde 80'i Müslüman olmayan ülkelerin kontrolündeyse zaten aynaya bakmamız gerektiğini sizde kabul edersiniz” ifadelerini kullandı.

“İSLAM DÜNYASININ EN BÜYÜK SORUNU BİRLEŞEMEMEKTİR”
Bugün İslam dünyasının en büyük sıkıntı çektiğini kavramların mal, mülk ve petrol olmadığını kardeşlik dili, empati ve adalet olduğunu kaydeden Başmüzakereci Bağış, “Bugün bizim en büyük sorunumuz, ortak paydalarda birleşebileceğimiz bu gibi hoşgörü platformlarının eksikliğidir. İşte bu noktada SMIIC tarafından kurulan akreditasyon komitesi de, tohuma atılan ulusal çapta bir uygunluk mekanizmasının burada geliştirilebileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İHAF 2013 Forumu'na video mesajıyla katıldı.
Birçok farklı platformlardan uzmanları bir araya geleceği İHAF 2013 Forumu'nda, standardizasyon ve akreditasyon konuları tartışmaya açılacak. Helal belgelendirme konusunda da ortak ve harmonize standartların oluşturulmasına çalışılacak. İHAF 2013 Forumu yarın akşam sona erecek.

DOĞAN CAN CESUR-MUSTAFA BİÇER