Yargı ve siyasi kayırmacılık - 12/06/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Siyasette eş dost kayırma, genel olarak etik dışı bir davranış olarak kabul ediliyor, ilgilendirdiği konunun önemine göre cezai müeyyideye söz konusu. Bazı gelişmiş ülkelerde, bu başlık altında kanuni düzenlemeler mevcut.
Gündemde, yargı üzerinden kayırmacılık yapıldığı iddiaları var.. Devletin ve toplumun bütün katmanlarında metastas yapmış bir hastalıklı yapı ile mücadele edildiği iddia edilen süreçte, on binlerce insan yargılanıyor.... Mücadelenin boyutları,- toplumun temelinde oluşmuş çürüme ortaya çıktıkça - önem kazanıyor.. Yakın geçmişte yaşanan zihniyet ve eylem beraberliği nedeni , iktidarın mücadelesi ,toplumun bir kesiminde inandırıcılık sorunu yaşıyor.. Hassa bir çizgide riskli bir toplu yargılama sürecinden geçiyoruz.. Toplu yargılamalar konusunda ülke sicilimiz nerdeyse utanç verici,, Yassıada yargılamaları, 12 Mart süreci, 12 Eylül sonrası , Ergenekon v.s hukuksuzlukları siyasi tarihimizin karanlık dehlizlerinde çürümekte.... Güncel yargılamalar ise, nicelik bakımından , geçmiştekiler ile mukayese edilemeyecek boyutlara ulaşmış durumda, nerdeyse her gün yeni sorgulamalar başlıyor.. Kitlesel yargılamaların hassas noktası, Adaletsiz uygulamalar ile ,temel insan hakları bakımından, telafi edilemez hasarlara yol açması, toplumu bölerek, toplumsal barışı tehlikeye atması ve de en can alıcı sonucu da, yargılamaların inandırıcılığını tahrip etmesi.. Adil yargılama , bu yapı ile mücadele sorumluluğu kadar önemli bir meseledir.. Yargı görevini yapanı etkileme, suçluyu kayırma gibi icraatlarla, yargılamalar üzerine gölge düşürmenin maliyetini sadece iktidar değil bütün toplum ödemek zorunda kalır.. Hasan Albayrak |
|||||||||
|