Merkel, 1 Kasım 2015 genel seçimleri arefesinde Türkiye ziyareti yapmış ve Almanyada muhalefet partileri tarafından , Erdoğana destek olarak yorumlanmış ve eleştirilmiş ve 7 Haziran seçimlerinde umduğunu bulamayan AKP'ne can simidi atmak olarak nitelenmişti....
Merkel muhalifleri, ziyaretin "siyasi destek algısı" oluşturabileceği, seçim propagandalarında kullanılarak istismar edileceği değerlendirmesi yapmışlardı..
24 Eylül'de yapılacak, seçimlerin arefesinde, Merkel bu kere, Türkiye'yi hedefe koydu, gümrük birliği iyileştirme müzakerelerini veto etti,AB müzakere sürecinin sonlandırılması için kulis yapıyor..
AB sözcüleri iki arada bir derede, mahçup bir eda ile de olsa, müzakerelerin sürmesinden yana gibi gözüküyorlar..
Almanya'nın dümen suyunda, Erdoğana kızıp, müzakereleri dondurmak, % 50'si Erdoğanı tasvip etmeyenTürk milletini bütünüyle raspa etmek anlamına gelir , AB'nin etik değerlerine ne kadar uyar tartışmalı..
Türkçe'de bir söz var, "papaza kızıp oruç bozmak".. Merkel'in ve eğer aklına uyarlarsa, AB'nin tutumu tam da bu duruma uyuyor..
Erdoğana kızıp, Türkiyeye ceza kesmek..
Şeytan'ın avukatlarına göre, durum daha da karışık,
Merkel, Almanyadaki Türk kökenli seçmenden yalnızca %7 oy alıyor, rakibi sosyal demokrat parti; %64 oy oranında destekleniyor..
Türk seçmen , Erdoğan 'ın "bunlara oy vermeyin" komutuna uyarsa, Merkel zarara uğramaz, Erdoğanın müdahalesi Merkel'e yarar..
Erdoğan iç siyasette zorlanıyor, yeni parti ile Bahçeli desteğinin arkası boşalıyor, Çiller'e sefer görev daveti çıkarıldı, iktidar kadrajının içine dahil edildi,..
Herkes bana/bize düşman modunda politikalar ile yeni bir "mağduriyet" geliştiriliyor..
Merkel, Erdoğan'a vurup, AB'ni de Türkiye aleyhine karar alamaya zorlar gözükerek, 2015 Kasım seçimlerinde yaptığı gibi, iç siyasete bir "can simidi" daha atıyor ihtimalini de yabana atmamak lazım, ,.. win win durumu da ihtimal dahilinde......
.

Hidayet Uyanık