"men dakka dukka" - 11/12/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Siyasetin jargonuna "men dakka dukka " kavramını, sayın Cumhurbaşkanı soktu.
Cumhurbaşkanı titrinin yanında Genel Başkan olarak katıldığı ilk AKP grup toplantısında, dış politikayı da içerecek bir kapsamda, "eden bulur" anlamında kullandı. Arapça sözcükler, hafif istihza ve rövanş duygularını da içeriyor. Siyasetin gündeminde de , muhalif tarafların, pozisyonları nedeniyle, içine düştükleri zor durumları, olumlamak anlamında kullanılıyor.. Halk diline çevirirsek, oh olsun" olarak da anlayabiliriz.. Yargı sistemimiz, bir dönem, TSK'ni çaptan düşürme amaçlı, komplo davalar ile iştigal etti, bir sürü insan ağır suçlamalara maruz kaldılar, Genel Kurmay Başkanlığı yapan İlker Başbuğ, darbeye teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. TSK'ne hınçları nedeniyle, bu davalardaki, sahte iddialarda, sahtekar müddei umumilerin yanlarında duranlar, bugün ne yazık ki, aynı cezalara muhatap ediliyorlar. Kalem oynatırken, söz söylerken adaleti hiç gözetmediler, vicdan empatisini fuzuli buldular.. Bu durum, bugün; yargı gerçeğini göz ardı etmenin, bahanesi olmamalıdır. Demokrasiyi ve vazgeçilmezi olan hukuk devletini, "olması gerektiği gibi" anlama yetenekleri gelişmemiş olanların da, bugün gerçek bir yargılanmaya hakları var.. Yargıda, "men dakka dukka olmaz", adaleti tesis etmeyen bir yargı da, toplumsal barışı sağlayamaz. Adalet, yozlaşmış ruhların şahsi meselelerinde değil, yargı terazisinin kefelerinde hayat bulmalıdır.. Hami çiftçi |
|||||||||
|