TTB ve TBB üzerinde keyfi tasarruf yapılamaz... - 08/02/2018 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Afrin harekatı ile ilgili TTB açıklaması üzerine tartışmalar sürüyor. Külliye ve çevresinin hassasiyeti devreye girdi, TTB hakkında adli tahkikat başlatıldı, gözaltılar, üniversitedeki görevlerden tard edilmeler, kelepçe takmalar v.s., süreç devam ediyor.
Bu soruşturmalar yeterli görülmedi, paralel olarak, Tabipler Birliği başında bulunan Türk ibaresinin de kaldırılması gündeme getirildi ve Türk Barolar Birliği de pakete dahil edildi. Her zaman olduğu gibi, bütün meslek kuruluşları hakkında bir genel düzenleme yapılacağı izlenimi verilmek isteniyor, ama amacın, muhalif kuruluşların önce hizaya, sonra da yancılar safına getirilmesi olduğu açık. Olağanüstü Hal ve KHK ile meselenin halledileceği düşünülüyor olsa gerek. Bahsi geçen kuruluşları da içeren bir torba kanun düzenlemesi ile, yeniden bir meslek kuruluşu tanımlaması yapılarak, mevcudun dolaylı yoldan lağvedilmesi gündemde. Anayasa, Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları kenar başlığı ile yaptığı düzenlemede; görev sınırlarını ve faaliyet usullerini düzenlemiş bulunuyor.. 23 .7.1995 T.-4121 sayılı kanunla getirilen ek hükümler ile; Kamu Tüzel kişiliğine sahip olan meslek kuruluşları, yönetim organlarını, yargı gözetimi altında ve gizli oyla ve kendi üyeleri arasından seçiyor. Kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamıyor, Organların seçiminde siyasi partiler aday gösteremiyor, İdari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenleniyor, amaç dışı faaliyette bulunan sorumlu organların görevleri ile ilgili tasarruflar , kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine yargı kararı ile yapılabiliyor ve görevlerine son verilenlerin yerine yenileri seçiliyor, Milli Güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesi veya suçun devamı, önlenmesi, yakalamanın gerektirdiği haller ile ilgili gecikmede sakınca söz olursa, kanunla bir merci yetkilendirilerek ,faaliyetten men söz konusu olabiliyor ve bu karar, 24 saat içinde hakim onayına sunuluyor ve hakim, kararını 48 saat içinde açıklıyor, karar bu süre içinde verilmezse, idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkıyor. Sonuç olarak, mevcut Anayasal düzenleme gereği, , Olağanüstü Hal ile KHK de yeterli değil , Anayasa değişikliği yapılması gerekiyor. TTB, "savaş halk sağlığına aykırıdır" gibi bir vecize ile, Cumhurbaşkanının deyimi ile uyuyan devi uyandırmış oluyor, işin tuhafı, TBB de bu uyanıştan ,- herhangi bir dahli olmamasına rağmen- nasibini alacak gibi görünüyor. Hamiyet Sağduyulu |
|||||||||
|