Çocuklara cinsel tasallut artık saklanamaz boyutlar varınca, çare olarak yeni bir kanuni düzenleme gündeme getirildi.
Kamuoyunun infialini törpülemek amacına yönelik bu tedbirlerin gereği yok, getireceği fayda da şüpheli..
Çocuklara "cinsel olarak" her seviyede tacizi karşılayacak, hükümler, kanunda mevcut, uygulamada sorun var.
Adalet Akademisi, kanunun uygulanması konusunda gerekli meslek içi eğitim ile uygulama tavsiyelerini ortaya koyar ve içtihatlar bu yönde gelişir..
4954 sayılı 2003 tarihli Türkiye Adalet Akademisi Kanunu m.5, Görev tanımında;
Adli idari yargı ve savcıları ve noterler ile adalet hizmetlerine yardımcı personelin ve talep halinde avukatların, meslek öncesi ve meslek içi eğitimi ve gelişmesi için kurslar açmak, uzmanlık programları düzenlemek hususları bulunuyor.
CK 103, 104, 105 maddeleri, ile cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı, reşit olmayanlarla cinsel ilişki gibi başlıklar altında, gerekli ve yeterli düzenlemeler bulunuyor.
Mesele cezanın tatbikinde, iyi kanun gibi bir ütopyanın çare olamıyacağı, iyi yargıç kavramının, geçerli olduğu, suç ve ceza teorisinde genel kabul görmektedir..
Toplumda öne çıkan patalojik duruma göre yeni kanun çalışması , bugün demode olan , kazuistk sistem uygulamasına geçiştir ,ki, toplumsal barış ve ceza adaleti bakımından bir geçerliliği yoktur..
Kadın öldürmede dünya liderliğine doğru çürüme gözlemleniyor.. babalar, eşlerine kızıp çocuklarını da öldürüyorlar, toplumun ruhsal sağlığında bozulma belirtileri artıyor.
Meşrutiyet döneminin hukuk anlayışına yapılan referanslarda kullanılan "Yok kanun, yap kanun" anlayışı ile bir yere varmak mümkün gözükmüyor.



Nalan Kaygılı