Siyasetimizin yakin tarihinde "demokrat" gecinenlerin en tipik argumani " vesayet" mefhumu!!!
Mevzuu nerelerde dolaşırsa dolaşsın bir punduna getirip "vesayet" ' li bir hüküm cümlesi kurmak, demokratlığın şanından sayılıyor..
Koskoca demokrasiyi kerameti kendinden menkul , meşrebe göre bir vesayet kavramı uzerinden tanımlamanın , Demokrasimize maliyeti ortada..
Yargi vesayeti, burokratik vesayet , askeri vesayet gibi cesitlemeler, geldigimiz zaman itibaruyla miadini doldurmus gozukuyor,,,
Bürokrasi, iktidar tezgahında , planyadan gecen pürüzsüz ahşap malzeme gibi, leb demeden leblebi tozunu hazırlıyor, yargı, hasat mevsiminde dahi iktidari yalnız bırakmıyor, asker ise , komuta kademesinden emir subaylığına " terfi " etmiş halde..!!!
Bu donemin hakiki vesayet makamını , Bahçeli temsil ediyor..
Her dediği, anında, bırakın kanun olmayı, Anayasa hükmü mahiyetini alıyor,
TBMM'nde çeyrek porsiyon temsil gücü ile Sistemi değiştirmeye soyundu ve ilk etapta da , bir ölçüde muradına ( her neyse ) erdi.
24 Haziranda sandıkta final yapılacak, el mi yaman Bahçeli mi yaman görülecek.
Bahçeli son olarak Genel Af ( siyaseti kapsamayan) salması yaptı.
Salma, vergi koymak anlamında kullanılıyor, Koy Kanununda yetki muhtarda. Vergi salma gücü olan yegane kisi Muhtar ..!!
Bahçeli de siyasette salma yapma gücüne sahip tek kisi..
Anayasa diyor, değiştiriyorlar, secim diyor, daha da erkene alıyorlar,
Ilk defa, af meselesinde , hafiften bir yan çizme durumu var.
Bahçeli eski dava arkadaşlarını kurtarmak istiyor,,
Adli sicilleri hayli tartışmalı kişileri af kapsamına almak , secimlere kadar gucunun son takatini kullanmakta olan iktidari zorluyor ..
Affı da çıkarırsa , Bahçelinin vesayeti tescillenir ve siyasetin " vasi" si olur. Olur da, olan; olmamaya doğru giden demokrasiye olur.

Faruk Dayanıklı