Tek kişilik hükümet, tek kişilik yürütme en son da yürütmenin sadeleşmesi başlıkları ile yeni anayasa düzeni tarif edilmeye çalılşılıyor , ama beyhude bir çaba, yeni düzen hiç birine uymuyor..
Ortada hükümet yok, sekreter seviyesinde atanmış yöneticiler var..Tek kişilik yürütme olmaz, yürütme kavram olarak bir kurumsallığa tekabül eder, ortada bir kurum yok, tek kişi de bir kurum olarak değerlendirilemez..
Yürütmenin sadeleştirilmesi de, yetkinin aşırı temerküzünü kamufle etmek için uydurulmuş , zorlama bir terim, yürütme bir erk ise , yetkisini kullanır,
yürütme /icra erki için, sadeleştirme söz konusu olamaz, güç ile gücün sadeleştirilmesi aynı kontexte kullanılamaz, normatif olarak gücün sınırlandırılmasından söz edilebilir, mevcut anayasada ise , tam tersine olarak, -aşırı ölçüde- gücün şahsileştirilmesi sorunu vardır..
Anayasa değişiklikleri 16 Nisan Referandumu ile kıl payı ve tartışmalı bir oylama ile kabul edildi..
Öncelikle , yeni bir Anayasa değil, değiştirilmiş 1982 tarihli Anayasa metni söz konusudur ve değiştirilen hükümler dışında hayatiyetini korumakta olup yürürlüktedir ..
!982 Anayasası %92.3 halk oyu ile kabul edilmiştir..
Anlatıldığına göre, , Anayasa değişikliklerine göre düzenlemeler yapmak üzere komisyonlar ve alt komisyonlar kurulmuş, bir de yazım ekibi hazırlanmış,..çok yoğun çalışmalar yapılmış ve eski hükümet modelinden yeni hükümet modeline geçiş hazırlıkları 3 ayda tamamlanmış..
Bu arkadaşlara göre, kamusal alanda hizmet üretimi olan yürütme erki, verimlilik ve performans kriterlerine göre organize edilmiş....
24 Hazirandan bu yana çala kalem kararnameler , bu yazım ekibi tarafından hazırlanıyor ..
Anayasanın , omurgasında yapılan esaslı değiişikliklerde , yazım ekibinin yetkisinin ve görevlendirilmesinin anayasal kaynağı tartışmalı..
Yetkisinin kaynağı müphem bir ekip tarafından hazırlanan anayasa değişikliklerinin, sadece seçilmiş Başkan tarafından imza edilmesi ile normatif olarak tekemmülü anayasal hiyerarşi bakımından mümkün değil....
Yürütme erkini sadece, kerameti kendinden menkul bir kamu hizmetine indirgemek, sonuçta keyfiliğe varır..
Anayasa üzerine ahkam kesmenin olmazsa olmazları vardır.. yetki saptırmasının anayasal sisteme maliyeti yüksektir..
Anayasa,bir yönetim biçiminden daha fazla bir şey olup basit bir hukuki makanizmaya indirgenemez...
Anayasal ve yasal illüzyonlarla, rejimin demokratik muhtevasını göz ardı etmek ve kurumsal geleneği hükmünü yitirmiş bir değersizler manzumesi saymak, hukuki bir değer taşımaz..
Yazım ekibi olarak fonksiyon görenlerin bilmesi gereken bir önemli anayasal gerçek de, herhangi bir oylamayla hükmünü yitirmeyecek hakların varlığı ve dokunulmazlığıdır..
İktidar ve ona yandaş olanların gözden kaçırdıkları bir diğer husus da, iktidarın, gücünü bu anayasadan almış oldukları gerçeğidir..
Bütüncül anlamda bir red , anayasal nitelik kaybı bakımından , iktidar için de bir sorun potansiyeli taşır..
Anayasal değişiklikler kültüründe , yabana atılamayacak bir yaklaşım da;, anayasanın, velev ki, usulune uygun olsun - demokratik, kurumsal, normatif özünün tahrip edilmesinin, "
anayasaya karşı hile" sayılabileceğine dair olan görüştür..


Hülya Kaya