Olağanüstü hali kaldıran yasa bir çok yönden , OHAL'i kalıcı hale getirmekle eleştiriliyor ama, YÖK'ün itirazları bu konuda ayrı bir önem ve değer taşıyor..
Bu yasa ile YÖK', 3 yıl boyunca olusturulacak komisyon aracılığı ile, akademisyenlerin ihracı konusunda, yetkili kılınıyor..
Teklifin görüşülmesi sürecinde, YÖK , , kendisine verilen ihraç yetkisi bakımından itirazlarını, komisyona bildirmiş olmasına rağmen, nazara alınmadı..
YÖK, itirazlarında , haklı olarak,
Üniversitelerin ayrı tüzel kişilikleri olduğu,
YÖK'unun atamalarda yetkili bulunmadığı,
Kamu görevllilerini hraç yetkisi ile yapılacak tasarrufların hukukiliğinin ,, yerel ve uluslararası mahkemelerde savunulmasının zor olacağı,,
hususlarına dikkat çekti..
Yasama erki , son dönemlerde, , kanun teklif (ve geçen dönemde tasarıların) noter mercii gibi çalıştığı için, YÖK itirazları değerlendirilmedi ve teklif komisyona geldiği gibi geçti..
Yasama fonksiyonu bakımından üzücü olan, Genel Kurulda , bu konuda muhalefetten bir önerge verilmemiş olması..
YÖK, bu düzenleme ile; akademik personeli herhangi bir örgüt üyeliği ile iltisaklandırarak ihraç prosedürünü başlatabilecek.. ..
Bu yetki dejenerasyonu, YÖK'nun da itirazlarında belirttiği gibi keyfiliğie yol açabilecek ve yeni mağduriyetler gündeme gelebilecek..
Yakın geçmişte, kolpo soruşturmalar ve kriminal gizli tanıkların beyanları ile kurumlar çökertildi, hayatlar karartıldı, ...
Aynı yöntemler devreye girebilir, akademik özgürlüğün ve yetkinliğin gerçekleştirilmesini hedefleyen YÖK gibi hayati önemde bir kurumun , "adli tahkikat" ile görevlendirilmesi , hem kurumun akademik nosyonuna aykırı, hem de genel hukuk kurallarını ihlal etme potansiyeli taşıyor..
Bu nedenle , Anayasa Mahkemesinin denetimi zorunlu hale gelmiş bulunuyor..
YÖK, bu gereksiz yetkiye itiraz etmekle, Akademik özgürlük bakımından da, önemli bir görev icra etmiştir. ve diğer kurumlara da örnek olarak, takdiri hak etmektedir..


Hasan Gökalp