booked.net
 
 

 

Damat

 Konsolusluğu "mezbaha" olarak kullanmak..!! - 18/10/2018





Muharrem Derin
E-Posta
İddialar giderek ciddileşyor.. Öğlen saatlerinde, konsolosluk binasına giren gazeteci, yerli yabancı medya kaynaklarındaki tevatürlere göre "7 dakika" içinde parçalara ayrılarak katledilmiş.. gazetecinin 2 Ekim'den bu yana süren gaybubeti hakkında makul bir açıklamanın yokluğunda , canilerin delil bırakıp bırakmadıkları üzerine konuşmak abesle iştigal haline geliyor..
Kriminal olarak; , ağır vahşet uygulanarak işlenmiş bir cinayet ,
Adli olarak ,; bir konsolosluk binası ve eklentilerinin - tasarlanarak- suç mahalli olarak kullanılımış olması,..( Konsolosluk yetkililerinin bilgisi ve görgüsü dahilinde)
Hukuki olarak da ; dünyanın en ağırlıklı yayın organlarından birinde köşe yazan , yorumcu olarak çalışan bir gazetecinin, İstanbulda, gün ortasında , kendi ülkesinin konsolosluğunda, - sızdırılan bilgilere göre- ölüm tehlikesi şartları içinde kaybolduğu gerçeği ile karşı karşıyayız....
Bütün medeni hukuk sistemleri ( hariç olanlar saymaya gerek yok..), bu şartlarda kaybolmuş; kişiyi "gaip" olarak tanımlar ve ona göre soruşturma yürütür..
Türkiye'nin itibarı açısından önemli olan husus ise, , , bir manga caninin - (adli tıpçı da dahil), en büyük şehrinde, gün ortasında, insan kasaplığına soyunmuş olma fütursuzluğunu göstermiş olmasıdır..
Emniyet ve istihbarat yetkilileri, her gün , adeta sürek avı halinde, asker, sivil fetöcü, derdest ediyorlar, terörist yakalıyorlar, görevlerini de bihakkın yapıyorlar....
Ancak, insan kasaplarının özel uçaklarla gelip , sürü halinde, şehrin merkezine inip, katliam yapabilmelerinde ihmal söz konusu olabilir mi,, araştırmaya muhtaç bir konu olarak ortada.....
2 Ekim tarihinde, gazetecinin can güvenliği hakkında şüphelerin yoğunluk kazanması ve hukuk düzenini etkilemeye başlaması ile birlikte,, adli bir soruşturma açılarak, konsolosluk mensuplarının tanıklık yapmaya çağrılması imkan dahilinde olmasına rağmen bu yola gidilmemesi de , önemli bir içtihat imkanın heba edilmesi sonucu doğurmuş gözüküyor..
Devletin en üst yetkilileri bir" dokunulmazlık" zırhından bahsediyorlar.. Konsolosluk ilişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi hükümleri karşısında , bu argümanın şehir efsanesinden fazla bir hukuki ağırlığı yok..
Anlaşmanın 44 . maddesi, Tanıklık yapma yükümlülüğünü düzenlemiş olup, 1. f gereği .; Konsolosluk mensupları tanıklık yapmaya çağrılabilirler...
Konsolosluk anlaşmasının , 41. maddesi de , adli makamların kararı ile," ağır bir suç halinde," tutuklanma veya gözaltına alınabilme" tedbirini düzenlemektedir.. ( ayrıca aynı anlaşma hükümlerine göre, konsolosluk alanları, amacı dışında kullanılamaz)..
Sözleşme hükümlerine göre;
gözaltına alma veya tutuklama gibi daha ileri bir tedbir yerine, başlatılmış bir soruşturma ile ilgili olarak, vakit geçirilmeden, derhal "tanıklık çağrısı" mümkündür.. Diplomatik nezaketin de ihlal edilme tehlikesi yoktur..
Gazetecinin , kaybedilmesi şartları , bu seviyede bir soruşturmayı zorunluı kılmaktadır, bu hususta da , zaman kaybı yaşanmıştır..
Konsolos İstanbulu aniden terkettikten sonra, ailesinin bulunduğu bahanesi ile, ikametgaha inceleme ekiplerinin girişine izin verilmemesinin de diplomatik dokunulmazlk ile ilgisi bulunmamaktadır..
Bölgesel konjonktür, Türkiye sınırları içinde," operasyon" 'ların artabileceği işaretlerini vermektedir...
Bu tip saldırıların hedefindeyken,, , (adli tedbirler dahil),her türlü tedbirleri almakta fayda bulunuyor...


Muharrem Derin


YORUM YAPIN SÖZ SİZDE!

Adınız (Yorumda görünecek) :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik Kodu :    
 



Bu köşenin diğer yazıları;

AnasayfaAnasayfa Köşe YazarlarıKöşe Yazarları Bize UlaşınBize Ulaşın RssRss
Maxiva


Nettehaber'i Twitter'da kişi takip ediyor.