Gazetecilik günümüzde giderek daha tehlikeli bir meslek haline geliyor.. Yönetim kademelerinde yüksek seviyedeki yolsuzlukların sıradanlaşması ve cezasız kalması, bu yolsuzlukların peşine düşme cesareti gösteren gazetecileri de hedefe koyuyor.. Halkın bilgi alma hakkı, yolsuzluklar ve gazeteci sorumluluğu aynı düzlemde, "ölüm tehlikesi" parantezinde hayata geçebiliyor..
Son günlerde , Bulgaristan, Malta v.d gibi merkezi ülkelerdeki , "kadın gazeteciler dahil- hedefe konan gazetecilere, İstanbuldaki vahşet de eklendi..
Gerek cinayetin işleniş tarzı, gerekse katillerin devlet statüsündeki kimliklere sahip olmaları, sıradan ( tetikçi) katiller yanında , devlet organlarnın da , katilleşme sürecine girdiği gerçeğini ortaya çıkardı.....( muhaliflerin ülke dışında etkisiz hale getirilmesinde istihbarat örgütlerinin üstü kapalı rolü biliniyor, ama Kaşıkçı cinayeti , nerdeyse devlet forsunu kullanarak , devletin diplomatik temsilciliğindeki ilk muhalif katliamı olarak kayıtlara geçti..) ..
Cinayet, tarafları itibariyle, Uluslararası Suç Tanımına giriyor....Uluslararası toplumu ilgilendiriyor, Avrupa Parlamentosu, Kaşıkçının nişanlısının kendilerine , cinayetin aydınlanması için başvuru yaptığını açıkladı ve " sadece suçluların değil, suç emri verenlerin de titiz ve bağımsız bir soruşturma ile açığa çıkarılması " çağrısında bulundu..
Eş zamanlı olarak, BM düşünce ve ifade özgürlüğü özel raportörü de aynı çağrıyı yaptı..( bağımsız soruşturma kurulu oluşturulması..) ve , Uluslararası toplumun bu cinayetlere duyarsızlığının yarattığı hayal kırıklığına da işaret etti..
Güvenlik Konseyi ve İnsan hakları Konseyi, BM Genel Sekreterini muhatap alark, aynı çağrıları sürdürdü..
Bu çağrıların amacı , uluslararası toplumu bilgilendirmek olduğu kadar, insan hakları temelindeki kazanımların, kağıt üzerinde kalmasının önüne geçmek endişesi taşıyor..
BM Genel Sekreterini, bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulması yolunda karar almaya zorlamanın amacı, bağımsız ve tarafsız bir BM Soruşturma Raporu'nun , Kaşıkçının katli ile ilgili açılması muhtemel bir uluslararası davanın dayanak noktasını ortaya koymak....
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPI), Türkiye'ye çağrıda bulundu ve BM'ye başvurarak , "soruşturma " talep etmesini istedi..
Böyle bir soruşturma, usuli olarak, İnsan Hakları Konseyi' veya Güvenlik Konsey'nin yetkilendirmesi yolu ile başlatılabiliyor..
Görünürdeki şüpheliler,Suudi Arabistan vatandaşı ve aynı zamanda , istihbari ağırlıklı olmak üzere resmi görevleri var..
Suudi Arabistan, BM İşkenceyle Mücadele Sözleşmesine taraf ve bu kapsamda açılacak bir davanın bu Sözleşme gereği, husumet bakımından, muhatabı konumunda..
Bu Sözleşmee hükümlerine göre, dava açmak için özel bir ülkesel yetkiye gerek yok, işkence suçu için dünyanın herhangi bir ülkesinde dava açmak mümkün...
Dışişleri Bakanı, Çavuşoğlu, uluslararası bir soruşturma açılması halinde gerekli işbirliğinin yapılacağı beyanında bulundu..
BM seviyesinde bir insiyatif alınması gerekiyor, şartlar uluslararası hukuk bakımından , emsal bir insan hakları içtihadı yaratılması için yeterli..
Uluslararası toplum giderek, insan hakaları sorunlarında duyarsızlaşıyor,..
Sorumlular gereğini yaparsa,Kaşıkçı vakası belki bu hassasiyetlerin tazelenmesine vesile olabilir..




Mevhibe Demir