TBMM Başkanı istifa etmemekte kararlı , itirazlar dinmeyince , yanına Anayasa Komisyon başkanını almış , medya temsilcileri ile toplantı yapmış, , hukuki argüman olarak, "seçim "başka , "siyasi faaliyet" başka değerlendirmesi yapmış.. "Ben siyasi faaliyet yapmıyorum sadece seçim faaliyeti içinde bulunuyorum", demek istediği anlaşılıyor..
Bu , "laf olsun torba dolsun" kıvamını kendi de yeterli bulmamış olacak ki, herkes istifa etsin ben de edeyim formülünü de ileri sürmüş..
Anayasada deve torbası gibi hüküm olmasına rağmen, , ne yazık ki yakar top oyununda mızıkçılık yapan çocuk gibi , mazeretler üretiyor....
kabahatin ne kadarı onda bilinmez ama, iktidar hukukçularının -" hukuksuzluğu hukuki göstermek" için "ısmarlama" hukuk gerekçesi üretmeleri- giderek vahim anayasa ve kanun ihlallerine neden oluyor..
Seçim ve serbest seçim hakkı temel bir insan hakkıdır ve uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınmıştır.. siyasi faaliyet ise , bu hakkın kullanım sürecindeki faaliyetleri ve de özellikle "muhalefet etme "hakkını kapsar..
Hukukun genel prensipleri arasında ilk sırada , hak ve fiil ayırımı vardır, "hak" kavramı başka ,fiil(siyasi faaliyet) başkadır ve farklı hükümlere tabidir..
İktidarın, siyasetten ve seçim hakkından anladığı, sadece;,, sandıktan çıkta " ne şekilde çıkarsan çık" , indirgemesi, demokratik bir toplum düzeni için yeterli olmayıp tam tersine , "sözde/görüntüde demokratik" bir hukuksuzluk düzeni üretir..
Bu kadar yıldır, iktidar zirvelerinde sorumluluk almış bir kişinin, bu kadar "aciz hukuk" ambalajlarına sığınması önce kendine sonra da "seçme hakkını" kullanacaklara haksızlıktır..





Mustafa Manastırlı