Tek parti dönemine atıf yapma konforundan vazgeçmeyenler için, -tartışma kabul edilmez siyasi realite - Chp ile "despotik yönetim biçimi" özdeşliğidir....
Bugünün siyasetini yönlendiren ve ülkeyi yöneten ittifakın genel demokrasi anlayışları bir tarafa , parti içi demokrasi anlayışlarına göz atılırsa iki husus öne çıkar....
Akp için , genel başkanlarının bizatihi "varlığı" önemli ve yeterlidir.., yönetim tarzını tartışmak "tabu" sayılır,,
Genel Başkan, seçilmiş Belediye Başkanları bir yana , seçilmiş Başbakanı da, nedenlerini kendi takdirnde olmak kaydıyla, görevden alabilir ve üzerine tartışma açılamaz..
Görevden alınanlar, biat tonlamasında , itaat etmek zorundadırlar, aksi davranış emaresi gösterenler, adeta, siyaseten "afaroz" edilir, en fazla, kameralar önünde , "burnunu çeke, çeke ağlamak" hoşgörülebilir...
Siyasi ve meşrebi geleneklerinde, "istişare" nin önemine sık sık vurgu yapsalar da, "müşavere", "meşveret" ancak, içi genel başkan tarafından doldurulan kavramlar olarak yürürlüktedir..!!
İttifakın milliyetçi damarı temsil ettiğin iddia eden ortağı bakımından , parti içi demokrasi kavramı , sözel ve eylemsel bakımından, zaten gündem dışı bir konudur..
Koalisyon ortağı olduğu dönemde, Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen vekilin-( aday olma hakkını kullanmak isteyen)- başvurusunu iletmekle görevli koruma polisi -meclis bahçesinde , bir milletvekili tarafından tokatlanarak, adaylık müracaatı fiilen engellenmiş ve tokatın sesi, Tv.yayınları ile bütün Türkiyeden duyulmuştu..
Yakın geçmişte,olağanüstü kongre için imza toplamaya çalışan partililerin "alayı"' ayrılmak ve ve bir yeni partide siyaset yapmak zorunda kalmıştı..
Son olarak, Samsun milletvekili, partisini savunmak adına "mutedil kıvamda" bir kaç söz söylediği için, partiden oy birliği ile ihraç edildi..
Siyasi parti tarihimizde, bir başka parti mensubunun partisini istiskal etmesine karşı, partisini savunduğu için , ihraç edilen tek milletvekili örneğidir.......
Mhp uygulamasında, partiyi savunmak da , Genel Başkanın takdirinde ve talimatındadır, uygun görülmezse, ihraç müeyyidesi uygulanır ve muhtemelen dünyada benzeri yoktur......
Despot olduğu iddia edilen tek partinin devamı olan bugünkü Chp'de , aday olmayacağını açıklayan belediye başkanı, adayın açıklanacağı gün, genel başkan odasını basıp , aday ilan edilecek kişiye itirazlarını bildirip ,tekrar adaylık tehditinde bulunarak, çıkışta da adaylığını ilan etmiş..!!
Bu tavrın , chp'ni sabote etmeye yönelik olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu olmakla beraber, bir gerçek ortadadır, hakkını teslim etmek gerekir, muhalefet yeteneği , liderlik kapasitesi v.d unsurlar bir kenara, Chp, bugün, parti içi demokrasi ve çoğulcu demokrasiye katkı bakımından, ülkenin envanterindeki tek demokratik harekettir..

Kemal Azizoğlu