İdam cezası ve "caydırıcı" etkisi..!! - 29/08/2019 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
"Suç" ve "suçlu" sorununda, birinci derecede önem arzeden husus olarak "ceza adaleti" öne çıkıyor...
Ceza uygualamasında ise, "cezalandırma"nın caydırıcılığı meselesi önem kazanıyor.. Ceza'nın kamusal bir intikam aracı olarak değerlendirilmesinin ne kadar rasyonel olduğu da tartışmalı.. Cezanın caydırıcı etkisi hakkındaki araştırmalar ile ilgili literatürde "teyit edici" sonuçlara ulaşmada-, yeterli veri bulunmuyor... Suç türleri ve suçluların kriminal psikolojisi de cezanın caydırıcılğını etkileyen fakttörler arasında kabul edilmekte.. Cezalandırmada bir diğer dikkate alınması gereken husus; suçlu suje'nin içinde bulunduğu kültürel kodların baskısı.... Özellikle, feodal sosyoloji kalıntıları olarak, "kan davası", "namus meselesi" gibi, tedaviye cevap vermekte direnen, toplumsal ve bireysel zaaflar , ceza adaletini etkileme potansiyelini muhafaza etmekte.. Değerlendirmeye alınması zorunlu en önemli nedenlerden biri de, "cezasızlık" beklentisinin , toplumda yerleşik bir kanaat halini almış olması.. Öldürülen kadınların çoğunluğu, "uzaklaştırma" ve korunma tedbiri için müracaat etmiş olmalarına rağmen, güvenlik tedbirleri ve mensuplarının yetersizliği ile başlayan süreç, faillerin " denetimli serbestlik" "kalkanı"na alınnmaları ile devam etmekte ve sonuç;, "katliam" gibi cinayetler olmaktadır. Kadınların boğazlarının bıçak ile ve de çocukların yanında kesilmesi , -fiilin unsurları bakımından-sıradan bir cinayet olarak tanımlanamaz.. Kadınların canavarca usuller ile katledilmesi suçunun yargılanmasının, sıradan ceza muhakemesi usulleri ile sürdürülmesi sonucu, "haksız tahrik, v.d gibi "suçu teşvik eden" hükümlerin uygulanması, -hem adil yargılamayı hem de cezanın caydırıcılığını- birinci derecede etkilemektedir.. Yakın geçmişte küçük bir çocuğa cinsel tacizde bulunan kişinin, önceki gün, tek celsede , kanunda öngörülen en ağır cezaya çarptırılması, dikkate alınması gereken içtihadi bir örnektir. ( sanığın yabancı uyruklu olması, hükmün kifayetini ve aciliyetini etkilememiş olması gerekmektedir..) Ceza'nın kesin olarak uygulanabilir olduğuna dair toplumsal algının yerleşik hale gelmesi, cezanın caydırıcılığı bakımından önemlidir.. Son olarak da, istisnai bir durum olarak mevzuata dahil edilen "af müessesesi" 'nin sık aralıklarla tekrarı, amacı dışında sonuçlara ve özelliikle de cezanın caydırıcılığına engel olmaktadır. Toplumsal psikolojiyi hasta eden ayrımcı söylemler ile yaratılan fay hatları, her türlü suça uygun karakterlerin üremesine ve çoğalmasına yol açmaktadır. İdam cezası ile suçluya misilleme yapmak, en basit yöntemdir ve tek başına sonuç verebilecek bir tedbir değildir. Mevhibe Demir |
|||||||||
|