ABİ - 16/02/2020 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Dün akşam haberlere bir bakayım dedim, heyhat, ne göreyim? Belli başlı haber kanalları kendilerini AKP üye yapma törenine kilitlemişler. Sahnede AKP genel başkanı Sayın Reis ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile sunucu tadında olan organizatör AKP genel başkan yardımcısı, eski Avrupa sınırlar fatihi zarif bir bayan var. Nedir diye anlamaya çalışırken, çözdüm ki; AKP bu zerafet timsali hanım efendi önderliğinde üye kaydediyor. Mavi klasörler sahnenin bir tarafına dizilmiş. Olay şu; o dosyalardan güya rastgele alacaklar ve o kişiye telefon edecekler, tebrik edecekler falan, filan. Bayağı bir uğraşma sonunda rastgele! Bulunan dosyalardaki kişiler zarif hanım efendi tarafından telefonla aranıyor ve canlı canlı Sayın Reis’e sunuluyordu. Tabii zarif ve gozel eski bakanımız hakim olamadığı canlı yayında, yapılan gafların üzerine zoraki gülücüklerle işi güya kurtarmaya çalışıyordu.
Salondaki 1000 kadar partilinin de tuhaf ve çok yerinde alkışı da bu işin tuzu biberi oldu. İşte bu yazı başlığı “ABİ” buradan çıktı. Sayın Cumhurbaşkanına “ABİ” diye hitap edenden vazgeçtim, bir kişi telefondakinin Sayın Reis olduğuna inanmadı, sonra yerini başkası aldı falan durum böyle devam ederken, Sayın Reis yine hepsinden uyanık olduğunu gösterdi ve işin sarpa saracağını görerek olayı kendisinden sonra devam etme şartıyla Sayın Numan Kurtulmuş’a devretti ve konuşmasına geçti. Bütün bunları koca koca TV kanallarında sivil “emir komuta” düzeni içerisinde izliyorsunuz. Sonrasında TV8 de “ O ses Türkiye ” yi seyredeyim dedim ancak orada da sonuç erkenden emir komuta ile belli olunca sıkıldım. Bari tartışma programı seyredeyim dedim ve CNN TÜRK ile HABER TÜRK arasında gidip gelirken o deve dişi gibi müesses düzenimizin yorumcularını görünce fenalaştım. Tam fenalaşmışken biraz rahatlayayım dedim ve yazılı basından devşirme dijital yazıları okumaya başladım. Bir de ne göreyim Ankara kulislerinde “Darbe” dedikoduları konuşuluyormuş. Nedir? Ne Darbesi falan derken şaşırdım kaldım gecenin o vakti. Sonra düşünmeye başladım, bu dedikodu darbe nereden ve kime karşı olabilir di? Eskiden Hükümete karşı olan darbelerin, Hükümet lehine de yapılabileceğini düşününce kafam daha da karıştı bir fena oldum. Uyumuşum. Rüyamda kafam karışıktı, darbe mi? Acil seçim kıvamında darbe mi? Yoksa değişik bir darbe mi? Dedikodu ediliyor bilemedim. Bu arada darbe oldu da kimsenin haberi mi olmadı? O da olmayacak bir şey değil tabi. Bu tür darbelerin gitmek istemeyenlerin yaptığı güya sivil darbeler olduğunu fısıldıyor bir ses kulağıma rüyamda. Yerinde kalma darbesi yani, diyor o ses. O ses, “o ses Türkiye” sesi miydi? Anlayamadım. Ter içinde uyanmışım. Düşündüm, bu kadar siyasi kalite, bu kadar hoş kadın, bu kadar yakışıklı erkek, bu kadar Anadolu tatlı su kurnazı ne de güzel rol kesiyor. Bu durumda bize de seyretmek düşmüyor mu? Bu akşam Acun da “Survivor” var, aman atlamayalım. ZzzzzzzZZZZZZzzzzzzz İyi uykular Türkiye’m. ERCAN ERDEM |
|||||||||
|