Sarıgül, CHP'ne geri döndü ve ortalık şenlendi,önümüzde mahalli seçimler var, hemen arkasında ağustos ayında, eğer bir değişiklik olmazsa, halk ilk defa Cumhurbaşkanı seçecek.
AKP adayı Başbakan gibi görünüyor, ama mevcut Cumhurbaşkanı da daha son kararımı vermedim havalarında, en azından, medyaya verdiği demeçlerde, " henüz vakit körpe" demeye getiriyor. Siyasetin temel gündemi seçimler olunca ve arka arkaya gelecek seçimlerin birbirini tetikleme potansiyeli göz ardı edilemez.. Mahalli seçimlerden başlamak gerekirse, iktidarın yazıcı ve konuşucuları, kamuoyu yoklamalarında mevcut belediye başkanının çok ilerde olduğunu söyleyip yazsalar da, durum pek net değil. Sarıgül, aday olursa, zorlayacak gibi gözüküyor, bu algı giderek yaygınlaşıyor, trafik keşmekeşi ve de gezi parkı krizinde, mevcut başkanın her zamanki gibi ortalarda görünmeyişi ki; İstanbul'u sel aldığında da gözükmemişti, İstanbul'u, eski başkan şimdiki başbakan yönetiyor algısını pekiştirdi.. İstanbul mahalli seçimlerinde de otomatik olarak Başbakan oylanacak ,İstanbulda, partili olmayan seçmeni profili, başbakanın politikalarına tepkisini gezi olaylarında gösterdi, ciddi bir kutuplaşma oluştu ve de devam ediyor.. Araya İmralı girdi ve HDP adlı BDP'ne dublör görevi yapacak yeni bir parti kurdurarak, gezi parkında doğan politik atmosferden AKP'nin zarar görmemesini sağlamak istiyor. Gezi olaylarında rol kapmış isimleri aday göstererek gezi muhalefetini parçalamak ve ordan CHP'nin nemalanmasının önüne geçmek ve sonuçta AKP'nin ve aslında Başbakanın Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yara almadan ilerlemesi derdinde. İmralı kendi geleceği için başbakanı kollama tercihini yapmış görünüyor...
AKP yanlıları, Sarıgül fenomeninden ciddi olarak ürküyorlar, Sarıgül, siyasi atmosferi etkileyen Başbakan ve karşıtları kutuplaşmasında, karşıt kutubu, İstanbulda kendi etrafında tahkim etme potansiyeli taşıyor. Seçimi kazanamayacığının varsayılması halinde dahi oyları yükselteceği ve iktidarı dut ağacı gibi sallayacağı, iktidar yanlılarınca da kabul ediliyor. Mahalli seçimlerde, birinci parti olarak çıksa bile, hırpalanmış bir iktidar, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde zora düşebilir.
Siyasi hayatın kutuplaşmasından fayda üretmek, eğer aday olacaksa, başbakana pahalıya mal olabilir. ilk turda halkın çoğunluğunun tercihini alamazsa seçimin ikinci turunda hesaplar alt üst olabilir ve siyasi hayat başka bir mecraya yönelebilir.
Sarıgül, CHP'ne katılmakla ilk işaret fişeğini patlattı meydan artık boş değil gibi gözüküyor..

Adaletli Yargıç