Ülkücü bir gencin öldürülmesi olayına karıştığı iddiası ile yargılandığı süreçte Viyana'ya siyasi olarak iltica eden kişi, Cumhurbaşkanı tarafından- yine Viyana'ya büyükelçi olarak atandı..
Atanan kişi aynı zamanda Alman vatandaşı ve parlamenter seviyede de siyaset yapmış bir kimlik, yakın zamanda Türkiye'de Akp saflarında milletvekili adayı olmuş, Cumhurbaşkanına da danışmanlık yapmış,
Hem kıtasal ölçekte hem de ulusal ölçekte siyaset yapan ve siyasete de sektörel bir bütünlük içinde yaklaşan bir kişi olduğu anlaşılıyor, bir siyaset profesyoneli olarak da tanımlanabilir.
Cumhurbaşkanı da, iç siyasette yeterli ölçüde yararlanamadığını düşünmüş olsa gerek ki, -kalibresine de uygun olabilecek-bir dış göreve atamış...
Cumhurbaşkanın takdiridir, yeni rejimde , Kararname'nin hikmetinden sual olmaz..
Cumhur İttifakının hararetli destekçisi MHP, bu atama sonrasında, sosyal medyada hesaba çekilmiş,...
Şehidinin hatırasına sahip çıkmamakla eleştiriliyor..
Kızılcahamam'da ülküleri uğruna can verenlerin isimlerinin sergilendiği bir anıt var...( dolayısı ile, şehit kabul ettikleri dava arkadaşlarına sahip çıkmamaları düşünülemez..)
Bahçeli son gurup toplantısında, Cumhur ittifakının parçası olduklarını, hükümet ortağı olmadıklarını ve bu nedenle de siyasi bir sorumluluk taşımadıklarını ileri sürdü..
Bir başka deyişle, tek kişilik yürütme olan Cumhurbaşkanının icraatları ile ilgi bir sorumluluklarının bulunmadığına vurgu yapma ihtiyacı hissettiği anlaşılıyor..
Bahçeli, Cumhur İttifakı şemsiyesi altında ,"Akp'nin bütün icraatlarını şartsız, şüphesiz desteklerim ama siyasi sorumluluğum yoktur" diyor..
Aynı tencerede kaynayıp, pişen yemeğin lezzetine karışmamak gibi..!!
Ben seni desteklerim ama siyaseten sen sorumlu olursun" yeni dönemin siyaset anlayışı olarak-ortaya konuyor..!!
Yeni Anayasa, siyasette böyle enteresan işbirliklerini zorunlu kılıyor..
Bahçeli, yeni Büyükelçi atamasını da, bu gerekçe ile dert etmiyor.
Milletin derdi ise, dış işlerinde 23 adet olduğu söylenen istisnai atamaların esbab-ı mucibesi !!!
Avrupa'nın önemli iki başkentine, biri 17/25 Aralık şüphelisi, diğerine de bir katliam davasına adı karışmış veya karıştırılmış-temsilciler atandı..
Monşerler döneminde, iyi okullardan mezun olmak, hariciye meslek sınavlarını kazanmak gibi hafif ölçüler kullanılırdı, şimdilerde, daha ağır ölçüler nazara alınıyor gibi...
Siyasi sorumluluk Cumhurbaşkanı'nın , Devlet Bey," beni bağlamaz" diyor..!!


Hasan Gökalp