Cumhuriyet'in müesses dış politikasında , Ortadoğu hep bataklık olarak tanımlandı..
Nedeni, yakın geçmişin kötü hatıraları, bir metafor/gerçek olarak , Osmanlı'nın Arap çöllerinde kahpe tuzaklarda öldürülen askerlerinin altın dişlerine kadar soyulmalarının hafızalara kazınmış olması..
Bugünün Osmanlı mukallitleri, bu tarihi gerçeği kabul etmiyorlar, bu kurnazlarda, hini hacette -el altında bir Arap seviciliğinin iç politika malzemesi olarak rezervde tutulmasının- işe yarayabileceği-,.. düşüncesi , cinliği hakim..!!
"Bahar Kalkanı" sürümlü orta doğuya yeni askeri harekat, bugüne kadar terör mücadelesi ağırlıklı olan çatışma alanlarını- daha da genişletme ve Suriye ordusundan ağır bir intikam alma amacına dönüşmüş durumda..
İblid, gözlem noktalarının civarında korunmasız olarak konuşlanmış askerlerimize hava hücumu ile ağır zayiat verenlerden hesap sorulması zorunluluğu var....
Diyanet, sabah namazlarında "fetih suresi" okunması çağrısında bulundu, Diyanet İşleri Başkanı, Hacı Bayram camiindeki namazı kıldırırken ordumuzun muzaffer olması için de zafer duası etti..( Son zamanlarda , yeni rejimin fetvacı başı gibi davranıyor, siyasi meselelere dini gerekçeler üretmek üzere , Diyaneti yönlendiriyor, , sanırsın, Suriye topraklarında kanı ile canı ile çarpışan Mehmetçiğe, milyon liralık makam aracı ile gitmiş , tabur imamlığı yapıyor..!!)…
Oysa Hucurat suresi 9. Ayetinde, " eğer müminlerden iki gurup birbiriyle kavgaya tutuşursa hemen aralarını düzeltin, buyuruluyor....
Suriye ile aramızı , Abd'de iktidar kullanan Evanjelikler mi yoksa Ortadoks Rusya mı bulacak, adaleti sağlayacak..!!
Diyanet , bu konuda bir ahkam kesse, görev alanına uygun bir iş yapmış olur...
Terörle mücadele mi, sınır güvenliğini sağlamak mı, hangisi fetih Suresi'nin konusu...
Diyanetin fetva kurulunun, bu sureler ve ayetleri üzerinden bir fetva yayınlamasında fayda var....
Arap Baharının bize maliyeti;, ne kadar bölge ülkesi varsa hepsi ile menfaat çatışmaları içinde kritik, riskli pozisyonlara sürüklenmiş olmak..
Bir 20 YY kavramı olan "orta doğu bataklığı" tanımı 21 YY'da bölgenin üzerinde bir hayalet gibi dolaşmaya devam ediyor.
Strateji dehaları, koskoca , devletler yutan bir bataklığı, kenarında mırra içerek, şezlong keyfi yapılacak bir yüzme havuzu zannettiler..!!
Bugün yaşadığımız sorunların nedeni bu..!!.



Vatan Demirci