Akp dönemi dış politikada elde kalan son kanka olan Katar menşeli şirket, Corona salgını nedeniyle seyircisiz oynanan maçların şifresiz yayını talebini kabul etmedi..
Corona , salgını Pandemik seviyede (dünya genelinde) bir tehdit olarak kabul edildi..
Ülkeler karantina altına giriyor, uluslararası sınırlar kapatılıyor. Abd, bazı ülkeler bakımından kıta bağlantısını keserek karantina uyguluyor..
Bütün dünya virüs alarmına geçti, her türlü tedbir gündemde, çok hızlı yayılma kapasitesi nedeniyle, kontrol altına alınma ihtimali, en azından yakın gelecek bakımından mümkün görülmüyor..
Hafta sonu oynanan maçlar iptal edilmedi, seyircisiz oynanma kararı alındı. ( kalabalık ortamları ve bulaşma tehlikesini azaltma tedbiri gereği olarak)
Federasyon ve diğer yetkililer, evlerde oturulmasını sağlamak bakımından, önemli maçların oynandığı bu haftaya mahsus olarak şifreli yayınların şifresiz olarak yayınını talep ettiler..
Olağanüstü şartların bir zorunluluğu olarak ortaya konan bu talebin karşılıksız kalması, Katarlı şirketin duyarsızlığı kadar, devleti yönetenlerin, meseleye yaklaşımındaki yetersizliği ortaya koyuyor.
TFF bağımsız bir kimlik taşımadığı için herhangi bir ağırlığı yok. Katarlıların, ondan gelecek talebi ciddiye almamaları doğal..
Ama, Katar Emiri ile Cumhurbaşkanı arasındaki teklifsiz dostluk hatırına, bu kadar hassas bir dönemde, yayıncı kuruluşun bu basit jesti yapması beklenirdi..
Katar'da iki askeri üssümüz var, bütün Körfez ülkeleri ve Mısırla, "Katar muhabbeti" yüzünden aramız şeker renk..
Yayıncı kuruluş uzun amandır, kur etkisi, abone sayısında düşme ve diğer nedenlerle rahatsız.
Bu talebi fırsat bilip, mukavele dışı ek avantajlar ileri sürdüğü iddiaları var.
Türkiye, Corana ile top yekun seferberlik seviyesinde bir mücadeleye girmiş, ama Katarlı kendi kasasının derdinde.
Katarlıdan dost bu kadar oluyor demek ki.




Metin Demircı