Türkiye Cumhurbaşkanı, son Anayasa referandumu ile, "partili cumhurbaşkanı" sıfatı kazandı...
Eski anayasalarda, siyaseten tarafsız olması öngörülen makam, bu ucube rejimde artık imanına kadar "siyasi" bir mahiyet kazandı.
Cumhurbaşkanı, partisinin bütün etkinliklerinde kürsü, kürsü dolaşıp, siyaseten hasım gördüklerine yukardan aşağı "ayar" veriyor.
Ayar verirken, hakaretamiz ifadeler konusunda da hiç fren yapmıyor, Trakya tabiri ile "kendini salıyor", ortağı da, bütün Türkiye'ye, kurumlara, mahkemelere, yüksek yargıya ve de siyasetçilere en azından parmak sallıyor, uygun vasat bulsa kulaklarını da -cismani olarak-, çekecek gibi..
Bu arkadaşlardan kerteriz alan bir zibidi ve avenesi, şehit cenazesinde , kuvvet komutanlarının gözü önünde , ana muhalefet partisi genel başkanının ağzını burnunu dağıttılar, az daha sığındığı evde diri diri yakacaklardı...
Dünyanın en ilkel demokrasilerinde dahi, siyasetçiler/yöneticiler teorik olarak eleştirilir, "demokrasisi tartışmalı " Rusya ve benzerlerinde , biraz ileri gidenlere "zehir" enjekte ediyorlar. Kuzey Kore'de, köpeklere yedirildikleri söylentisi var..
Medeni alemde; Devlet yönetme/iktidar kullanma durumunda olanlar için , eleştiriye tahammül sınırları yüksek tutuluyor, devlet yönetmeye soyunmuşsan, biraz daha tahammüllü olmak gerekiyor.
"Hamama giren terler" misali..
Bizdeki yeni rejimde, hem devlet başkanlığı, hem başkomutanlık , hem parti genel başkanlığı ve ne kadar benzeri başkanlık varsa- hepsi tek kişinin uhdesinde,..
Türkiye ve dünyada iç, dış her türlü siyasetin "7/24" içinde olduğu için , bazı tasarruflarının siyaseten eleştirilmesinde garip bir durum yok, eleştiri sınırlarını aşanlar için de Ceza kanunda "hakaret" ile ilgili ve genel olarak, ayrım yapılmaksızın- düzenlenmiş bir hüküm var..
Asliye Ceza mahkemesi yargıcı da aynı şekilde düşünmüş ve genel, herkes için kanuni koruma sağlayan madde üzerinden 5 ay mahkumiyet kararı vermiş..
İstinaf, incelemesinde ise, mahkeme ; Cumhurbaşkanı'nın siyasi itibarının , diğer siyasilerin itibarlarından daha yüksek olduğuna karar vermiş ve cezayı 11 ay 20 güne çıkarmış.
Kimsenin kimseye hakaret etmeye hakkı yok, cezalandırma normal, ama , siyasi itibar üzerinden , siyasetçiler arasında ayırım yapmak , kanun maddesine uygun gibi görülse bile hukuka ve adalete uygun değil.

Ayten Tunçbilek