Değerli okurlar,
Bildiğiniz gibi 29 Ocak 2021 Cuma günü Cumhuriyet Halk Partisi’nden üç milletvekilimiz istifa etmişti. Siyasetteki deneyimlerime ve aldığım derslere dayanarak 24 saat geçmeden bir yorum yapmak istemedim. İktidar partisi AKP, Cumhur İttifakı ortakları pek bir sevindiler bu istifalara. Hatta bu üç milletvekilini tebrik bile ettiler. Uzun bir süredir bu üç vekilin istifa edeceği zaten konuşuluyordu. Kamuoyunda, medyada, sosyal medyada, siyasi çevrelerde yorum üzerine yorum yapıldı, yapılmaya devam ediliyor. Esasında mesele bu üç milletvekili arkadaştan ibaret değildir. Bu üç vekil, kendilerini seçen, meclise gönderen, seçmene, vatandaşa, partiye (CHP) karşı sorumludurlar. Bu onların kendi vicdani meselesidir. Ben genel siyaset üzerinden Türkiye’ye bakarak meseleyi değerlendiriyorum. Konu bu kadar basit olsaydı kişisel ikbal meselesi deyiverip geçerdik. Bana göre mesele çok daha geniş kapsamlıdır. Eğer temsilde adaleti arıyorsak siyasi partilerde tabandan, halktan, örgütten, her kesimden, farklı demografik yapıdan gelen temsilcileri arıyorsak, tam demokratik sistemi arıyorsak, temiz siyaset, temiz toplum diyorsak, liderler sultasını kaldırmak istiyorsak o zaman bu konuya farklı açılardan bakmamız gerekecektir. Geçtiğimiz hafta, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunlarında değişikliklerin mutlaka yapılması gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. Çünkü 40 yıllık kanunlar ile siyaseti yönetmeye, dizayn etmeye çalışıyoruz. Bu kanunlar, günümüzün ihtiyaçlarına cevap veremiyor. Bu durum, bütün siyasi partiler için geçerlidir. Bizler her platformda Z kuşağını konuşuyoruz, dünyayı konuşuyoruz, Avrupa Birliğine girmeyi konuşuyoruz. Bu kanunlar ile genel başkanlar tarafından atanmış, listelenmiş ve genel seçimler ile oluşturulmuş bir parlamento ve milletvekilleri ile 2021 yılında siyaseti sağlıklı yapamayız.
Sonuç olarak tüm zorluklarına rağmen partiden istifa etmeyi doğru bulmadığımı da söylemek isterim. CHP ana muhalefet olarak, Millet İttifakının kurucusu ve lokomotif siyasi partisidir. Desteğe ihtiyacı vardır. Bu uzun ve zorlu çetrefilli yolda mücadele etmek hem parti içerisinde hem de parti dışındaki seçmen tarafından geç de olsa değerlendirilecektir. Siyasi kronoloji bize bunu gösteriyor. Siz doğru ve iyi bir mücadele verirseniz sonuç mutlaka alınacaktır. CHP büyük ve köklü bir siyasi yapıdır. Türkiye Cumhuriyeti tarihi, kendi siyasi tarihi ile eş zamanlı bir tarihtir. Farklı iktidar, koalisyon ve muhalefet dönemleri yaşamıştır. Bu dönemde; kendisini destekleyen, toplumun ve örgüt tabanının tam karşılığını temsilde, delegelik sisteminde ve TBMM’de, parti yönetiminde bulamadığı açıktır. Partiyi, davayı bırakmak doğru değildir. Kalıp mücadele etmek bana göre en doğru yoldur.
Saygılarımla


Emre Gülener