Cumhurbaşkanı, cuma çıkışı, cami avlusunda, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bir soruya, "girdiğimiz gibi çıkarız, önünü arkasını karıştırmayın" cevabı verdi..
Soru, muhtemelen anayasal bir meseleye açıklık getirilebilir mi amacı ile soruldu ama cevap; "ben yaptım oldu" kibir kıvamında, ..
Meclisin yetkilerine tecavüz bağlamında, "fonksiyon gaspı" tartışmaları var, ama , tasarrufun imza sahibi, "karıştırmayın " talimatı vermeye çalışıyor..
Hukuk devletinde , anayasal bir sorun hakkında, "önün arkasını karıştırmayın" demenin, örneği , medeni alemdeki cari sistemlerde yok...…
Benzeri bir cevabı, Sağlık Bakanı verdi..
Akp kongrelerindeki "lebalep" nizamının , salgına çanak tutmak anlamında olup olmayacağı, hususunda;, -herkese, maske, mesafe hjyen öğütleyen- Bakanın görüşleri alınmak istendi,
"bu konunun gündemde tutmanın kimseye yararı olmadığı ve buradan bir ayrıcalık hikayesi çıkmayacağı" cevabı alındı.. !!
"önünü arkasını karıştırmayın". , , Kasımpaşa/Piyalepaşa kıraathanelerinde, vatandaşla sohbet ortamında dahi söylense, pek tatmin edici bir cevap sayılmaz,..
vatandaş kendisine olan derin bağlılığına rağmen, "neresini karıştıralım" o zaman diye sorabilir..!!
Sağlık Bakanı, "Akp kongrelerindeki lebalep muhabbetinden, -ayrıcalık hikayesi- çıkmaz" diyor..
Varsayalım ayrıcalık hikayesi çıkmaz, ama , biz söyleyelim , ne hikayesi çıkacağını.
Karınca ile Ağustos Böceği hikayesi çıkar..!!
Pandemi sürecinde, başından bu yana, sağlık personeli kanı ile canı ile mücadele ediyor, evlerini ,çocuklarını eşlerini , unuttular..
Toplum sağlığı için karınca gibi emek harcıyorlar..
Döner sermaye veya başka kaynaklardan yeterince desteklenmiyorlar, sadece meslek yeminlerini yerine getiriyorlar.. hazine garantilerinin hortumu hazinede kalan kırıntıları emmeye devam ediyor, sağlıkçılar; vefakar yurttaşların kuru alkışları ile idare ediyorlar.., yüzlercesi canını verdi, virus bulaşmasının "meslek hastalığı" olup olmadığı hala tartışılıyor, bir sürü can kaybı şehit mertebesinde anılıyor, sağlıkçılar, neredeyse " manevra zayiatı"..
Sağlık Bakanı, da sağlık ordusunun bir mensubu ama bu kibirli ve haksız dili kullanmaya devam ederse, bu hikayenin "Ağustos Böceği" olur..

Ali Denizci..