Ulus egemenliği ve 23 Nisan .. - 22/04/2021 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Mustafa Kemal, daha - ulusal/ istiklal mücadelesi için- Anadolu'ya geçerken, -egemenliğin ulusa ait olduğu bir meclis yönetimi- tasarladığını anlatır..
Mutlakiyet ve Meşruiyet süreçlerinin sonunda, yönetim biçimi olarak, ulusun kendi egemenliğine sahip çıkarak, kaderine yön vermesi gerektiğine olan inancını- her vesile ile belirtir. Bunun, ulusun yaşayışına ve haysiyetine en yaraşanı olduğunu ileri sürer. Ulusun kendi kaderini kendi eline almasından bahseder.. Egemenliğin hiçbir tavassut olmadan - kayıtsız, şartsız- , doğrudan ulusun elinde olmasının önemine vurgu yapar.. Mustafa Kemale göre; Egemenliğe sahip olmak , onu korumak ve kollamak sorumluluğunu da ulusun sırtına yükler.. Kendi alın yazısını kendisinden başkasının takdirine bırakmamak , egemenliği hak etmenin birinci şartıdır. Mustafa Kemal'e göre, uhrevi anlamda kadere teslim olmak başkadır, dünyevi hayatta kendi kaderinin sorumluluğuna sahip olmak başkadır. Sonuç olarak, ulusun egemenlik hakkı, egemenliğin en küçük parçasını bile, adı sanı durumu ne olursa olsun hiç bir makama , hiçbir kimseye devretmemek, demektir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının -bu manada , "anlamı" daha bir önem kazanmaktadır. Mustafa Kemal'e göre, egemenlik hakkı her gün tazelenmesi gereken "iman" gibi bir haktır ve bu hak, "sahiplerine", bir çocuğu büyütmek gibi, egemenlik kavramının üzerine titremek ve onun bir çocuğun büyümesini izler gibi , gözlemek, itina etmek, ödevini yükler.. Sonuçta, egemenlik, seçimler yoluyla da olsa, kayıtsız şartsız ciro edilebilen bir kavram değildir. Bugün, Türkiye'nin başına bu ucube rejimi saranlar, tek kişilik bir yürütmenin mülkiyetine, , ulus egemenliğini devretmeyi , ileri demokrasi diye yutturmaya çalışmaktadırlar. Hem egemenlik hem demokrasi kişiselleştirilecek kavramlar değildir. Bu nedenle; 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı sıradan bir bayram değil bir ulusun kaderi ile ilgili sonsuz bir mücadelenin bayramıdır.. Niyazi Priva |
|||||||||
|