Kavala ve hukukun vicdanı...!!! - 21/05/2021 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Yaklaşık 1300 gündür tutuklu bulunan Osman Kavalanın tutukluluğunun devamına karar verilmiş. Mahkeme başkanı, karara muhalif kaldığını açıklamış.
Anayasa m. 138 gereği; Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna, hukuka ve vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hükümde hukuk, vicdan ilişkisi; temel bir parametre olup, adaletin gerçekleşmesinin de ön şartıdır.. Bu nedenle de, hukukçunun temel kitabı ve anayasası vicdandır.. Geçmişten bugüne, "vicdan" yanılmaz bir yargıç olarak tanımlanmış, en mükemmel adalet tarifinde de "vicdan" ölçü alınmıştır. İrade vicdan ilişkisinde ise; iradeye hakim olmanın yanında, vicdana esir olmanın önemine vurgu yapılmıştır... "Esaret", bütün kültürlerde reddedilen bir kavram olmakla beraber, "vicdana esaret" mefhumundan ayrılmış ve "adil olma" seviyesine yükseltilmiştir. Adalet ve vicdan eksikliği; toplumun ayrıştırılmasında, kutuplaştırılmasında ve bağlarının bozulmasında en yıkıcı rol oynayan faktörler olarak kabul edilmektedir. Adalet bütün ahlaki görevlerin toplamına tekabül eder. Bir tarafta İBB, sahiplendirdiği atların akıbetini araştırıyor. Diğer taraftan, yeraltı dünyasından pervasızca körüklenen "kan banyolu", ana muhalefet liderini "kazığa oturtma" tehditli mesajlar, bakanları istiskal etmeye yönelik video yayınlarına dönüşüyor... At hırsızları, yeraltından sesler ve diğer düzen bozucu eylemler, vukuat-ı adiye den oldu. Toplumsal vicdan hükmünü kaybetmeye başlarsa, hukukun vicdanı da adaleti sağlamaktan uzaklaşır. Bu bakımdan, Başkanın muhalefet şerhi, önemli. Gandi'nin , "haksızlık yapıp bütün insanlarla birlikte olmaktansa, adaletli davranıp tek başına kalmak, daha iyidir" sözünün değeri, bugün daha da önem kazanıyor.... Nalan Açıksöz |
|||||||||
|