Cihatçı Taliban Türkiye'ye, muhtıra vermiş, diğer işgalciler gibi ülkemden "çekilin" diyor..!!
Türkiye'yi diğer işgalci güçler ile aynı kefeye koymuş,..
Sözcü, gelecekte ülkelerinde İslâm devletinin kurulmasının ardından güçlü ve olumlu ilişkilere sahip olmayı umduklarını da eklemiş..
Bildiri, "extension of occupation by Turkish forces in Afghanistan " cümlesi ile başlıyor, "işgalci Türk güçlerinin" kalma sürelerinin uzatılmasına atıfta bulunuyor.
Türkiye'yi diğerleri gibi "işgalci" güç olarak görüyor..
Savunma Bakanı, ısrarla, Kharzai havalimanı güvenliğini korumaya (işletmesini yapmak gibi bir tanımlama da var, ateşin ortasındaki hava alanını "kafeterya" olarak görmüyor herhalde.!!) talip olduklarını hatırlatıyor, lojistik ve mali destek konusunda anlaşılırsa, "biz varız" diyor.. Gerekçesi de ilginç; "Biz de çekilirsek, AB ve NATO misyonu, Kabil içinde savunmasız kalır, güvenli tahliye imkanları kalmaz" endişesi beyan ediyor, işgalciler, pabuçun pahalı olduğunu gördüler, - Taliban ülkenin önemli kısmında hakimiyeti ele geçiriyor-, can havliyle ricat ediyorlar, onların misyonlarının güvenlik tasası bize kalmış gibi..!!
Abd Savunma Bakanlığı sözcüsü de, gazı veriyor, bizim askerlerin yapacakları bu cansiperane görevi alkışlıyor, duyduğu memnuniyeti, minnettarlıklarını dile getiriyor..!!
Aynı küresel güçler, Suriye'yi yağmaladılar,, ülkelerinden kaçmak zorunda kalanlara her şey ve hatta eğitim v.s dahil - otel hizmeti vermek bize kaldı,.
AB kurnazları, son toplantı geyiğinin kapanış bildirgesinde, "Türkiye'ye üç beş verelim, Suriyelilere servis vermeye devam etsin" havasında açıklamalar yaptılar..
AB değerleri, Kophenag kriterleri, v.s hiç biri gündeme gelmedi, Türkiye'yi aday ülke gibi değil, AB'nin; region dışındaki "kahyalık" işlerini yapan bir konumda tuttular..
AB kodamanlarından biri, "demokrasi, insan hakları, özgürlükler falan diyorsunuz ama diktatör Sisi ile iş tutuyorsunuz" " bu ne iş" diyen bir gazeteciye, "biz pistte kim varsa onla dans ederiz" cevabını vermiş ve Avrupalı bir merdi kıpti olarak şecaatini arz etmişti...!!
AB ve diğerlerinin bu tutumu sonucu, Türkiye'de, hak temelli sıradan bir gösteri yürüyüşünde - polis kılıklı genç bir çocuk, "ağzını açanı alın" diyebiliyor..!!
Özetle, üzerinde geyik yaptıkları hak ve özgürlükler, kendileri için bir anlam ifade ediyor, gerisi, pembe pamuk helvası gibi, kandırmaca şekeri..!!
Eskiden ülke içinde, " alavere dalavere kürt memed nöbete " diye bir şaka tekerlemesi vardı..
Artık uluslararası ölçekte, "her ne halt yenirse", Türkiye "göreve" durumu var gibi..!!!




Tarık Tuna