Anadolu, son zamanlarda uluslararası statüsü tartışmalı milyonlarca insana "zorunlu" ev sahipliği yapıyor....!!
Uluslararası Hukukta, başka ülkelerin topraklarında mukim guruplar olarak, mülteciler, göçmenler, sığınmacılar, vatansızlar v.d olarak tanımlanıyor..
Arap Baharı fiyaskosundan sonra, Anadolu'ya "geçici koruma" statüsünde kabul edilen milyonlarca Suriyeli geldi ve halen Anadolu'yu yurt tutmuş haldeler...
AB ile imzalanan "geri kabul anlaşması" gereği, bu insanları Anadolu'da misafir etmek zorundayız... Akıbetleri şimdilik belirsiz, batı ile yapılacak pazarlıkların konusu olmaya devam edecekler gibi gözüküyorlar..
Söz konusu milyonlar, Anadolu popülasyonunu sosyal ve ekonomik olarak ciddi biçimde etkiliyor ve gelecekte de artan ölçülerde-olumsuz- olarak etkileme potansiyeline sahip ..
Akp liderliği, Ensar olma iddiası üzerinden ved de re'sen bu insanları sahipleniyor bazen toz kondurmuyor, bazen de, sürüler halinde ve düzensiz olarak sınır komşularına sürerek, AB ile yaptığı "at pazarlığında", gözdağı siyasetine alet ediyor.
Bu insanlar, Uluslararası Hukuk normlarına ve uluslararası anlaşmalara göre; mülteci değil, yasadışı mülteci değil, göçmen değil, düzensiz göçmen değil, kaçak göçmen değil sığınmacı değil, vatansız değil..
Güney sınırlarımız açılarak, Anadolu'ya buyur edilen insanlar, sınırlarımızdan girişlerine gayrı resmi olarak göz yumulmuş olup, dolayısı ile herhangi bir yasa ihlalinden bahsedilemez...
"Geçici koruma statüsü" gibi bu topraklara has "uydurma" bir durumdalar, bir sürü yeni doğan var, çocuklar büyüdü, gençler orta yaşa yürüyor,.. hala geçici koruma altında gözüküyorlar.. son mahalli seçimlerde, Hatay ve civarında 11-12 bin oy kullanan dahi var aralarında.. Hatay Belediye Başkanının beyanlarına göre).
Geçici gözüken bu nüfusun, bölgede yakın gelecekte yapılacak seçimlerde belirleyici güce ulaşacakları tahmin ediliyor..
Anadolu'nun yaylaları geniş olduğu için ve de iktidarın gönlü gani olduğu için olsa gerek, şimdi de , doğu tarafından, sınır ortaklığımız olmayan Afganistan'dan özel seçilmiş oldukları intibaı veren, "erkek" istilası başladı..
Abd işgali esnasında, işgalcilere yardım edenler oldukları ve uygun zamanda Abd'ne transfer edilecekleri söylentisi ile, "istila" meşrulaştırılmaya çalışılıyor.
Özetle, gelenler, işbirlikçi, kalanlara göre ise hain, uluslararası kimlik bakımından, yukarda tanımlanan unsurlardan hiçbirine benzemiyor, tek cinsiyetli güruhlar..
Adeta, ithal ürün olarak geliyorlar, ne zaman uygun olacaksa re-export edilecekler, o zamana kadar da "dahilde işleme rejimine" göre fonksiyon görecekler..!!
Anadolu, ilk anti emperyalist savaş sonucu, istiklalini kazandı, emperyalist işgalde kendi ülkelerini satan işbirlikçilere ev sahipliği yapamaz, bunlara gösterilecek hüsn-ü kabul, bu toprakları savunurken can vermişlerin ruhlarını muazzep( azap çektirir) eder..
Senelerdir, Suriyeli "geçicilere" çare bulamayanlar bir başka sonu belirsiz maceraya girişmiş gibiler, Anadolu'yu melezleştirmenin faturası ağır olur, teyakkuzda olma zamanıdır.

Güray Gözüpek