Bolu Belediye Başkanı, geçici koruma altında olup, gün be gün kalıcı hale gelen statüsü belirsiz yabancıların kent hizmetlerinden yararlanması konusunda farklı tarife uygulaması yapacağını açıklayınca, kendi partisi dahil cümle "Ensar" ayaklandı, topa tutuldu, vazgeçmedi, meclis kararı ile tarife değişikliğini hayata geçirme iddiasını sürdürüyor..
Bir bayan hemşehrisi ile diyalogunu anlatınca kıyamet koptu, parti MYK'sı - İnce cenahından muhalif bilinen - Başkanı, uyarı cezası talebi ile Merkez Disiplin Kuruluna sevk etti....
"Tut kelin perçeminden " diye bir söz var...
Bir türbanlı bayan, sokakta ayak üstü, "çocuğum yok, bana yardımcı olun" demiş, Başkan da, " ben ne yapabilirim," diye cevaplamış, olayı naklederken de, esprili bir tavır sergilemiş. Başkan kendisine intikal eden taleplerin çeşitliliği hakkında örnekleme yapmaya çalışmış, - sokak ortasında tüp bebek yardım çağrısının ciddiyeti sorgulanmıyor- ama, Başkan; neredeyse Yeşilçam'ın ünlü negatif karakteri "tecavüzcü Coşkun" muamelesi görecek..
Ortada herhangi bir istismar yok, ama, merdiven altı odaklarda çocuklar, tecavüze uğrarken ses vermeyenler, nerdeyse Başkanı çarmıha gerecekler..
Bu cenahın tavrı normal de, CHP, MYK'sı , kime yaranmaya çalışıyor, uyarı cezası" verilecek süreci başlatmış, parti sözcüsü, bir de ihsası reyde bulunuyor, "Başkan pişmanlık göstermiş", bu nedenle de alt sınırdan cezalandırma/uyarı siparişi/anonsu yapıyor..
Esas mesele, türbanlı bir vatandaş üzerinden konun köpürtülmesi ve CHP yönetiminin de, "türban kompleksi" ile, popülizm yapması, …
Bahse konu vatandaş, Belediyenin ilgili birimine müracaat etse, kendisine yardım edilir ve edilmelidir de, sokak telaşında gündeme getirilmesi gereksiz bir polemiğe neden olmuş gibi..
CHP, ateşten gömleği giyme sınırındaki bir ana muhalefet partisi gibi değil, "kıl tuzaklarından" ürken bir serçe hassasiyeti ile davranıyor..

Sevim Serengil