Yabancı elçiler Cumhurbaşkanına adeta "can simidi "attılar..
Son faiz indirimi ile kurlar - havası kaçmış balon gibi- uçtu, TL'nın diğer paralar karşısında adeta pul olmasında , -Cumhurbaşkanının merkez Bankası üzerinde sallandırdığı Demokles( faiz) kılıcının- etkili olduğu konusunda, içi dış kamuoyu hemfikir..
Tam da bu sırada, bazı Büyükelçiler, Kavala'nın, serbest bırakılmasına dair AİHM kararını hatırlatan "kolektif nota " benzeri ortak bir beyanda bulundular..
Bir anda, "egemenlik" hassasiyeti, iktidar bulutlarında yağmur bombası etkisi yaptı ve yukardan aşağı hamaset sağanağı başladı..
Hafta sonu gezisinde, Cumhurbaşkanı, "bu densizler, tez zamanda kapı dışarı edilsinler" talimatı verdi..
TBMM Başkanı terbiyesizlik olarak niteledi, HSK ise , yargı bağımsızlığına vurgu yaptı, ( burada, ABD vatandaşı casusluktan yargılanan papazı ve DW gazetecisinin, davul zurna eşliğinde salıverilmelerini hatırlatmak farz oluyor..)
Herkes, kur, faiz, yoksullaşma meselelerini bırakıp, elçilerin popolarına nasıl tekme atılacağını merak eder hale geldi..
Bakanlar kurulu toplantısı öncesi, iktidar ortakları buluştu, ve açıklama yapılmadığı için gizem tavan yaptı
Bakanlar kurulu devam ederken , elçiler cenahından; Viyana Konvansiyonu 41. maddesine bağlılık "teyidi" açıklaması yapıldı...
Cumhurbaşkanlığı resmi web sitesi gibi çalışan AA, elçilerin iş bu açıklamasını olumlu karşıladığı haberi servise kondu..
Viyana Sözleşmesi 41. madde; özetle; Diplomatik misyonun …" ev sahibi Devletin iç işlerine karışmamak görevini.." düzenlemiş bulunuyor..
Elçiler deklarasyonunun içişlerine karışmak gibi bir etkisi yok, sadece ve mealen , insan haklarına dair, Uluslararası Sözleşmeler ve AİHM'ne bireysel başvuru konularında Anayasa hükümleri hatırlatılıp,, dört yıldır herhangi bir TC Savcısı vicahında soruşturulması yapılmayan bir tutuklu hakkında endişe beyan ediliyor, mahkeme kararının( AİHM) uygulanması talep ediliyor.
Dolayısı ile, elçilerin 41. madde tornistanının, olayla ilgisi ve kıymet-i harbiyesi yok, laf olsun , "gerekçe" dolsun kabilinden …!!
İktidara da, sert girdiği virajı alma konusunda rahatlık sağlamaya yönelik olduğu anlaşılıyor.....
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi zaten, Kavala davası ile ilgili olarak Eylül ayındaki son toplantısında, Kasım ayı içinde yapacağı toplantı tarihine kadar, Türkiye'ye ültimatom verdi, AİHM kararı gereği yerine getirilmez ise, müeyyide prosedürü uygulamaya başlayacağını duyurdu..
Elçilerin ayrıca, yırtık dondan çıkar gibi ortaya atılmalarına hiç gerek yoktu, ama, sonuçta, Cumhurbaşkanına boş kaleye atacağı gollük bir pas vermiş oldular, diplomatik incelik bu olsa gerek…!!!





Deniz Derya