Arap Baharı komedisinde son perdeye geliniyor.. Yaklaşık on yıllık bir perhizden sonra Külliye Şam şekerine dönüş yolunda..!!
Kahvelerin Osmanlı'da yasaklandığı dönemde zuhur etmiş , "ne Şam'ın şekeri ne arap'ın yüzü" sözcüğü dama atıldı.
Neredeyse yedi düvel ittifak ettiler ama kendi sentetik demokrasilerini Suriye'ye kabul ettiremediler..
Esad, "ne baharınızı tanırım , ne demokrasinizi burası Suriye ", dedi ve iş, bugün, Suriye topraklarına sızdırılan çetelerin ayıklanma aşamasına geldi..
Enkazın bize düşen hissesi nasıl karşılanacak.... Suriye yönetimi ile zoraki barışın bir bedeli olacak...!!
Esad, çekirdekten bir siyasetçi değil, rejim, Hafız Esat'tan sonra kardeşini hazırlıyordu, ama trafik kazası sonucu hayatını kaybedince , görev, Beşar Esad'a düştü ve Elhak, hakkını verdi....
Bizdeki siyaset allameleri, Eş Başkanlık fiyakası ile, Esad!'ı hafife aldılar, ona siyaset öğretmeye kalktılar, yönetime ihvan zihniyetini sokarak, remote kontrol ile Şamı eyalet olarak payitahta bağlama hesaplarına giriştiler.
Ama, "çok muhabbet tez ayrılık getirir" derler, Hem muhabbet bitti, hem de Esad tuzağı çabuk farketti..
Stratejik Derinlik aklı ile yarım günde tank kervanlarını Şam Emeviye camiinin önüne park edeceklerini hayal ettiler, sonrası malum, çok küçümsedikleri monşerlerin deyişi ile "ortadoğu bataklığına" saplandılar..!!
Fırat Kalkanı, Barış Pınarı v.s adlı harekatlar ile manevra yapar gibi, güney sınırlarımızın dışında devriye gezmeye başladılar, başkasının Devleti aleyhine asker topladılar, (bizim Ceza Kanunumuza göre suç, M.306, yabancı devlet aleyhine asker toplama..)
Askerlerimiz bombalandı, şehitler verildi, manevra zayiatı gibi, sineye çekildi, hesap sorulamadı..Süleyman Şah türbesi yüz yıllık yerinden kaldırıldı , ülke sınırları içine çekildi..
Bu siyaset aklına göre , hem yabancı devlet sınırları içine davetsiz girip ahkam kesmeye kalkarken, hem de oradaki Bayrak egemenliğini ülke içine, gece yarısı kaçırmak ...!! yüksek siyaset..!!
Hele, kaçışı , devlet kodamanlarının Genel Kurmay Harekat Merkezinden naklen izlemeleri, dünya harp tarihinde benzeri olmayan bir mizah örneği..
ABD'nin yetkilileri, yabancı ülkelerdeki operasyonları izliyorlar kelle alıyorlar, adam kaybediyorlar ( Bin Ladin..), biz içeriye transferi , naklen izliyoruz..!!
Kısa zamanda bütün opsiyonlar tüketilip, "değerli yalnızlık" veya derin yalnızlık durumuna geçildi ve ikili ilişkiler derin dondurucuya alındı..
Artık, "sadece bir girdi çıktı yapalım dostlar alışverişte görsün" talebimize dahi , Esad ile konuş, tavsiyesi yapılıyor..
Esad , orta doğu siyasetinde , Arap Baharı safsatasından bu yana en güçlü döneminde , Saddam ipe çekildi, Kaddafi telef oldu , o hala yerinde , dengeleri doğru kolladı, ülkesini savundu, Kuzey doğudaki "peyk" oluşumu da uygun bir zaman diliminde tasfiye edecek tek güç... ( Baltık kıyılarında terörist avına çıkıp , Suriyedekiler ile ilgili , Abd'ne ricada bulunmakla çözülecek bir mesele değil....)
Bizimkine benzer veya Körfez tipi bir demokrasinin Suriye'ye gelmeyişinden Suriye'nin, şimdilik bir kaybı yok..!!
Vatan partisi eski tüfekleri Esad ile görüşüp "buz kıran" rolü oynayacaklar..!!
Durum , "hem Şamın şekeri hem de Esad/Esed gül yüzü.", durumudur , doğrusu da budur , ama arkadaki enkaz nasıl temizlenecek (İdlip v.s ..!!) belirsiz veya yüksek bedelli...










Esat Bozaslan