RTÜK Halk Tv'ye ceza verirken, karar gerekçesinde; dolaylı olarak kendince bir terör tanımı yapmış ve haddini aşmıştır.....
Çocuğunun kemiklerini yedi yıl sonra -bir torba içinden teslim alan baba'nın haber/yorumunda"terör amacına hizmet sonuçları doğurabilecek nitelikte" gibi bir garip değerlendirmede bulunmak her türlü vicdan sorumluluğunu ihlal etmektedir.
Terör tanımı, Terörle Mücadele Kanunu M.1 'de detaylı olarak yapılmıştır...
Buradaki suç tanımı içinde , oğlunun kemiklerini bir torba içinde -tek başına- taşıma eylemi ile iltisaklı hiçbir unsur yoktur.
Baba, oğlunun kemiklerini , bir mezar bulup defnedebilmek için, zorunlu olarak, devletçe kendisine verildiği şekilde taşımıştır.
Torba içindeki kemikler, terör ile mücadele kanununa göre herhangi bir terör aracı sayılamaz.. Onları bir baba olarak, bir mezara gömmek için taşımak da "terör propagandası" olarak değerlendirilemez.
Babanın oğluna son görevidir, torba içindeki kemiklerin yıllarca önceki geçmişi ne bugünün yargısının ne de RTÜK denen iktidar aparatının görev takdirine girmez..
Olsa olsa ,o torba muhteviyatı; bir baba ile oğulun gecikmiş bir kavuşması ve aynı zamanda vedalaşmasıdır,
RTÜKnun görevi, iktidara siyasi dokunulmazlık sağlamak değildir..
Bu kanunsuz ve vicdan yaralayıcı yorum hakkında, yargı kanuna uygun müdahalede bulunmaz ise, herkes, temel bir insan hakkı olan ifade hürriyeti bakımında- mevcutlara ek olarak- ayrıca RTÜK tehditi altındadır...

Aslan Akyol