Başbuğ, tahliye olur olmaz, mahkemeyi suçladı ve 26 ayımı çaldınız, hukuk içinde hakkımı arayacağım.. dedi.. Bu beyan, hem mahkemeyi hem de kendisine verilen, müebbed mahkumiyet hükmünü reddetmek anlamına gelir..
bir genelkurmay başkanı, emekli de olsa, mahkemeyi ve kendisi hakkında verilen hükmü tanımıyorsa, iş vahim bir hale geldi demektir.. İleri demokratların desteklediği iktidar ve onun yakın zamana kadar kankisi paralel yapının Türkiyeyi getirdiği nokta burasıdır.. İktidar, paralel yapının boyunduruğunda, çıkış noktaları ararken, Silivri mağdurları üzerinden kamuoyuna çiçek atmaya çalışıyor izlenimi yaygın..İktidar ve kafa sallayıcıları ipin ucunu kaçırmış görünüyorlar, kamu vicdanı tepkilerini göstermeye başladı, Başbuğ, milletim bana destek oluyor, teşekkür ederim derken bazı ölçümlere dayanıyor olabilir.. Başbakana inzibat hizmeti verenlerin durumu da acıklı, başbakan, ayakkabı kutularında ve yatak odalarında döviz istifleyenler tahliye olunca, "hak yerini buldu"sözleri ile sahip çıktı.. Genelkurmay, sadece yazılı açıklama ile sitesinden haber olarak duyurmuş, eski komutanlarının tahliyesini, el "delisine" bile sahip çıkarken... hapishane çıkışında, eski komutana, gençler ve halk sahip çıktı.. Silivri, zulüm dönemi kapanıyor olabilir... başbakanın mitinglerde bir islamcı mütefekkire atfen söylediği sözler bugüne uyuyor," zalimler için yaşasın cehennem."..

Çimen Yazıcı