Akp zihniyetinde, dış işleri bakanlığı kariyer diplomatları sürekli aşağılanır.
Her işi en iyi kendilerinin yaptıklarına inanmışların gözünde, bunlar bir işe yaramaz light motif/gevşek monşerlerdir..!!
Kariyerist bakanlık mensubu ilk dışişleri bakanından sonra gelenler, partinin ağır topu kıvamında olanlar....
Böyle olması da normal, sonuçta, diplomasi bir siyasi anlayışın uluslararası arenadaki izdüşümüne tekabül eder..
Kalıcı diplomatik standartların dışında, konjonktüre bağlı tavır almalarada- siyaset belirleyicidir.
Ama, bunun için de belli ölçekte kariyer sahibi diplomatlara ihtiyaç vardır.
Uluslararası ilişkilerde yetişmiş ve müktesebat sahibi, lisan hakimiyeti olan, yol yordam bilen bürokratlar, iktidar siyasetini destekler, fahiş hatalar yapmasını engeller..
Mevcut iktidar; uzun yıllardır seçilmekte oluşunun getirdiği deforme bir özgüven sonucu olarak, devlet kademelerinde liyakat bakımından yetersiz ve sadece sadakate bağlı bir itaat kültürünün oluşmasının önünü açtı..
Bugün, herkesin hemfikir olduğu vakıa, artık devlet ile partili kadroların sembioz (ortak) bir yaşam halinde oluşudur.
Bunun üzerine 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği ile getirilen "tek kişilik hükümet" adlı kozmik çapta tuhaflık, tüy dikmiş ve her türlü sigorta devre dışı kalmıştır..
Sayısız örnek verilebilir ama, Endonezya G20 toplantısında Bali havalanında yaşananlar, "pes" dedirtecek cinsten...
İstiklal Caddesinde saat 16.40 gün ışığında; sarsak bir kız çocuğunun kamuflaj kılığında, sırt çantasında taşıdığı bomba ile ortalık kana bulanmış, canlar kaybolmuş, yaralalananlar olmuş, Türkiye nerdeyse başka bir boyuta geçmişken, Cumhurbaşkanı programlı geziye çıktı ve vardığı yerde gerdan kıvıran dansçılar tarafından karşılandı..
Yalanlanmayan iddialara göre , Endonezyaya bakanlık dışından atanan, partili sefire-i kebir, Ağustos ayında görev alanını terk etmiş ..
Halbuki sıradan bir akıl, ülkede taze bir terör saldırısı sonucu, ölü ve yaralılar varken - velev ki- geziye zorunluluk olarak çıkıldı- sazlı , danslı bir karşılamanın saçmalığına müdahale ederdi..
Endonezya yetkilileri, her neyin kafasındaysılar, akıl etmemiş olabilirler ama dışişleri protokolü, bu kadar fahiş bir hatayı nasıl yapar? Ve bunun hesabını kim sorar?!!..
Cumhurbaşkanı sadece akp genel başkanı değil, cumhuru da temsil ediyor, cumhur terör saldırısı ile kan revan içindeyken, dans figürleri ile çoşan kadın dansçıları ile aynı atmosferde bulunması, bilinen Erdoğan raconuna terstir, ama olmuştur...
Laf aramızda, eğer ilaç için kaldıysa-, herhangi bir monşere danışsalardı, karizma bu kadar yara almazdı...









Reyhan Doğrucu