Erdoğan son yirmi yılda sadece iç siyasette değil uluslararası arenada da çok etkili olan bir lider ..
Son seçim ve referandumda biraz bulanıklıklar olsa da, seçim makinası gibi, girdiği seçimleri, bu güne kadar -, çoğunluk sayılarını zorlayarak - kazandı....
Düne kadar seçim denince " hadi buyurun işte meydan, işte sandık" diyen Erdoğan, bu sefer zamanında seçime odaklandı, erken seçim lafına bile tahammülü yok.
Ama zamanında seçimde de, ufak bir anayasal pürüz var, adaylık krizi çıkabilir...
Çoğunluktaki anayasacılar, aday olamayacağını iddia ediyorlar...
Kendisi, yüksek Seçim Kurulu'na ve Anayasa Mahkemesindeki sempatisine güveniyor olabilir..
Haklarını teslim etmek lazım, altılı masa da, Anayasadan ziyade , kendisini sandıkta uğurlama saplantısı içinde, "aday ol, biz ses çıkarmayız" diyerek, neredeyse kendini bağladı..
Son zamanlarda, siyasette ilginçlikler dört kol çengi ama, Anayasayı paspas etmekte, iktidarla beraber işbirliğine -demokrasi adına- hazır bir muhalefet de her yerde bulunmaz..
Ne uğurda olduğu bilinmez , "anayasaya aykırı olmasına rağmen , süreye bağlı geçici bir anayasa değişikliği ile dokunulmazlıklar kaldırıldı ve bir sürü dana dişi gibi siyasetçi betona gömüldü....
Bugünlerde, içte ve dışta sıkışmış gözüken bir Erdoğan portresi var,... üç silahşörler gibi sırt sırta - beka adına-batı küffarına karşı vuruştuğu kankalar (Putin, Aliyev) bir yana , senelerdir, her gün çocuk gibi azarladığı eski dostlarla nikah tazeleme arayışları içinde ..
Suud hanedanı üzerinde zülfikar benzeri bir kılıç ile hüküm süren, "adam eriten" Salman ile arayı ısıtmış gibi, yüz görümlüğü olarak milyar dolarların Merkez Bankasına plasman yapılacağı kesinleşti gibi..
Kendisine muhalif İstanbul seçmenini, mahalli seçim kampanya süresince Sisi ile eşleştirip istiskal etti, geçen gün, onunla da el sıkıştı, eller birleşik birbirlerinin gözlerine bakıp hasret giderdiler..!!
Uzun zamandır, Esad'ın istihbaratı ile bizim istihbaratın peşrev yaptıkları bilgisi var.. yakın zamanda onu da bağrına basar, gurup başkan vekili,"şartlar zorluyor" mazeretine sığındı..
Makyavel, "gaye vasıtayı meşru kılar" der.. Ama o bile, biraz daha usturuplu tornistanlar önerir..
Erdoğan, yirmi yıldır, içerden dışardan ( mültecileri bağrına bastığı için ) itina ile beslenen egosu ve kendi fıtratı gereği etrafı pek ciddiye almıyor..
Sam füzesi gibi "iktidara" kilitlenmiş, hedefe yürüyor..
Eski dava arkadaşı, karamollaoğlu , " Erdoğan dönüşü" olarak yeni bir siyasi kavramı literatüre kazandırdığını ileri sürdü..
Anayasa'nın bile sıradan bir avcı derneği tüzüğü kadar esamisinin okunmadığı bir yerde, kendisini fazla da yadırgamamak lazım..!!




Kazım Kalender