İmamoğlu mahkum oldu, "gözünün üzerinde kaşın var" kıvamında bir suçlama ve ona uygun bir gerkçe ile -adeta kıl terazisinde tartmışlar gibi-, 2 yıl, 7 ay, 15 gün hapis cezası aldı..
Siyaseten yasaklı olma, müeyyidesi "Demoklesin kılıcı" gibi başının üzerinde sallanmaya başladı..
Uzun zamandır bozuk terazi "dara'sı alınmış" hükümlerle bir sürü insan, zindanlarda çile dolduruyor..,
Adeta, japon balığı kıvamına gelen yakın tarihin toplumsal hafızasının dehlizlerinde bir sürü "sarı öküz" var !!
Önce askerler, Genel Kurmay Başkanları, komutanlar, sivil toplumcular, cemaatin kaçak yargı tezgahlarında raspa edildiler, herkes seyretti, liberal taife alkış tuttu, köksüz solcu takımı , akılları sıra , "intikam" tamtamları çaldı. En detone tondan ileri demokrasi türküleri söylendi.
Muhtemelen, Türk demokrasisinin en uzun süreli "mutlak iktidarı" ve bütün zamanların mağduru ama, aynı zamanda mağruru olma başarısını gösterenler, bu kadar "susak" nasıl aynı zaman dilimine denk geldi, diye kıs kıs gülüyorlardı, hatta, önemli bir siyasetçi, kendi meşrebinden biri Yargıtay Başkanı olunca, "Mevlam verdikçe veriyor" diyerek, , neredeyse, "şükürden aciz" bir mahcubiyet görüntüsüne bürünüyordu..
Sarı öküzler tükenmedi, kıvamına geldiklerinde, alınıyor satılıyor..
Son örnek, İmamoğlu; şartlara ve punduna göre operasyona sürecine alındı...
Hala, "şu kadar zaman istinaf, şu kadar zaman temyiz sürer" aymazlığında ve ne yazık ki, eski susakların devamı gibi davrananlar , var..
Karşı taraf, hesabı kitabı yapmış, suyun/iktidarın tepesinden, aşağıdaki kırmızı başlıklı kızlara, "suyumu kirletiyorsunuz, sizi yiyeceğim" diyor..
Altılı masa düğün çorbasına kaşık sallarken, muktedir, satır köfte yapacak bir kasap gibi- kesiyor, parçalıyor,...
1.5 Milyon kimliksiz oy ile rejim değiştirip, " atı alan üsküdar'ı geçti" cüretini gösterenlerden "Adalet" bekleyenler, kendilerine umut bağlayanları hayal kırıklığına uğratacak bir atalet içindeler..
En anlamlı mesajı Selahattin Demirta, İsmail Saymaz'a göndermiş, başarılar dilerken," sarı öküzleri" vermeyecektiniz", siteminde bulunmuş..
Altılı Masa'nın İmamoğlu'nu nasıl kurtaracakları ve nasıl bir yol haritası izleyecekleri de henüz, belirsiz,
Saraçhane toplantısından da geriye sade suya tirit laf gevelemeleri kaldı, "iktidar olacağız bekleyin "diyorlar... "beslenme çantaları boş" çocuklara neden bekleyeceklerini nasıl anlatabilirsiniz?!!..
Karşı taraf, ya Devlet başa ya kuzgun leşe" düzenine geçmiş, bu taraf elinde çiçeklerle; ne zaman ve nasıl geleceği, giderek belirsizleşen "sandığı" bekliyor...!!
Umalım, umdukları gibi olsun..!!!




Kazım Karabekir