Anayasa Mahkemesi, 28 Şubat davası konusunda "haksız hükümde" ısrar ediyor.
Üç General'in bireysel başvurularını oy çokluğu ile reddetti.
Başkan, son zamanlardaki tutumunu sürdürdü ve "kanuni hakim güvencesi" ilkesinin ihlal edildiği yolunda oy kullandı.
Generallerin mahkum edildiği davanın iddianamesini Fetö tutuklusu bir savcı yazdı..
Cemaat tetikçisi bir savcının iddianamesine göre verilen mahkumiyet kararında, dünya çapında örnek olacak yüz kızartıcı bir hukuki değerlendirme yapıldı..
Devlete karşı isyan etmiş bir çetenin sahte iddianamesi, yegane delil olan 5 numaralı CD'nin sahteliği ortaya çıkmış olmasına rağmen, "güncelleme" gerekçesi i gibi hukuk dışı bir saçmalıkı ile meşrulaştırılarak, dosya münderecatına girdi ve yargılamaya dayanak yapıldı..
Ceza Usulünde, "kıyas" dahi yasak olmasına rağmen, darbecilerin sahte delilleri, güncele uydurularak , tamamen subjektif bir yargılama faaliyeti ile hüküm verildi..
Dönemin en yetkili kişileri de , yargılamanın saçmalığına dair tanıklık yaptılar..
Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'ın "askerlerin yargılanmasından hicap duyduğuna ve davanın esastan yoksun" olduğuna dair yaptığı tanıklık , tarihe geçecek bir belge olarak , arşivlerde duruyor.. ( askerlere vurmanın moda olduğu dönemde , askerler tarafından en fazla gadre uğramış siyasetçilerden olan Yılmaz'ın tanıklığı, devlet adamlığı bakımından da kayda alınması gereken bir örnek teşkil ediyor..)
28 şubat davası, devir değişince diğer bütün intikam davaları gibi yeniden yargılama konusu olacak...
Anayasa Mahkemesi, "adil yargılanma hakkı" gibi temel bir insan hakkı ihlalini -yüksek mahkeme olarak- ortadan kaldırmak görev ve sorumluluğunda olmasına rağmen, hukuksuzluğun devamında ısrar etti , Bu kararlar, bu dönem anayasal yargı süreçleri bakımından , mahkemenin sicilini, geriye dönük olarak ciddi ölçüde riske atma potansiyeli taşıyor..
AYM'nin bu kararı ile eş zamanlı olarak, Cumhurbaşkanı; "Af " yetkisini kullandı ve bir kaç eski asker ile , birlikte , "bonus olarak" , bir hizbullah hükümlüsünü "kocama hali" nedeniyle cezalarını kaldırdı...
Hizbullah hükümlüsü , 70 yaşında ve üç kişiyi işkence ile öldürmek suçlaması ile mahkum olmuştu..
Görünüşe göre kocama hali yok , adli tıp raporu konusunda şüpheler var..( Hüdapar'ın cumhur ittifakına katılımdan sonra düzenlendiği ve gerçek durumu yansıtmadığı Hk. !!,,)
Yaşları seksen ve üstü askerler , sahte mahkumiyetlerle, içerde ölümü beklerken, hem AYM 'nin tutumu hem de Cumhurbaşkanı'nın takdir yetkisi üzerine düşen gölgeler, hukuk devleti ilkeleri ile ne kadar bağdaşıyor, bir başka deyişle, her iki kurumun usulde paralellik ilkesini ihlal eden tasarrufları , uzun dönemde tartışılmaya aday ...

ibrahim Dürüst