Tape furyasına yeni bir bömba eklendi.. Yeni tapeye göre, Baykalı chp genel başkanlığından eden görüntülerin kayda alınması talimatı başbakandan çıkmış.. başbakan bu kadar meşguliyeti arasında nasıl vakit bulmuş da, Baykal'ı da tapelemeyi akıl etmiş sorusu bir yana, kendisine parlamento yolunu açan bir siyasetçiye bu gaddarlığı nasıl yapmış anlaşılır gibi değil.. Erdoğan için etrafına vefalı adamdır derler ama, aynı sudan içmediklerinden vefayı esirgediği anlaşılıyor.. Baykal, anayasa değişikliğine evet demeseydi, Erdoğan T:BM.M'ne giremezdi, çünkü anayasaya göre yasaklıydı ve milletvekili seçilme yeterliliğini taşımıyordu, bu nedenle seçimlere katılamadı ve partisi kazanmasına rağmen Gül başbakan oldu, derken, baykal'ın chp'si imdada yetişti, yüksek seçim kurulunun da iştirakı ile, her türlü mevzuatı aşarak, Siirt seçimlerini iptal ettirdiler, bir milletvekilini de istifa ettirererk, Erdoğanın, Siirtten milletvekili seçilerek TBMM'ne girmesini sağladılar, Baykal ve chp olmasaydı, Erdoğan meclise giremezdi... Eğer doğruysa, Erdoğan, Baykalın özel hayatını didikleyerek, chp genel başkanlığından bir suçlu gibi ayrılmasını sağlamış..Baykal, görüntüleri internete düşünce, bir basın toplantısıi ile alelacele genel başkanlıktan istifa etti, giderayak yaptığı konuşmada da, Atlantik ötesinden şüphelenmediğini açıkladı .. Türk siyasi hayatında, mevcut birikimi ile en tecrübeli kişilerden biri olan Baykal'ın, bu kadar kolay teslim olmasına kimse bir anlam veremedi, ama, son tapeler, durumuna uygun bir fıkrayı akıllara getirdi.. idam mahkumu olup, darağıcına giden vatandaşa, son sözün nedir" diye sorulduğunda verdiği cevap ; "bu bana ders olsun"!!!

Ahsen Orakçı