Nazlı Ilıcak , Cumhurbaşkanını en başından beri destekledi, , gün geldi ayrı düştüler , araya cemaat muhabbetinin girdiği iddia edildi, " iftira" ,örgüte yardım"suçlarından yargılandı mahkum oldu..
12 Eylül döneminde de , mahkumiyet almıştı ama , merhametli ayrıcalığa muhatap oldu, gündüz dışarda, gece içerde , mapushaneyi otel gibi kullandı..
Ama devir değişmişti, bu seferki ciddi bir mahkumiyetti , suç'un hafifletici yanı yoktu, Devlete/Hükümete karşı isyan edip Türkiyeyi nerdeyse kan gölüne çevirecek olanlara iltisaklı olma yaftası boynuna asılmıştı..
İçerde çile doldururken , yoruldu, yaşı da ilerlemişti, ve "hakiki mapusluk da zor zanaat"tı..
Eski güzel günleri hatırladı, eski yol arkadaşına duygusal bir mektup yazdı..!!
"Eski dost düşman olmaz" mottosunda , eski dostluklarının "hatır" diyetini istedi, akp'ni desteklemesinin nedeni olarak, "askerin siyasete müdahalesinden duyduğu rahatsızlık" olduğunu itiraf etti, askeri vesayete karşı kahramanca verdiği mücadeleleri hatırlattı, meclisi bombalayanlarla aynı kefeye konulmaktan acı çektiğini , 15 Temmuz öncesi onların gerçek yüzünü göremediğini, bunun nedeninin de kendisinin muhafazakarlara duyduğu şevkat ve ilgiden kaynaklandığını, hisli cümleler ile ifade etti..
Eski dostu ile helalleşmek istediğini, ve "beni bu kuyudan çıkarabilirmisiniz" yakarışı ile, aralarındaki duygu köprüsünün hala ayakta olduğuna inandığını da ekledi, yeni doğan torununa hasretinden de bahsederek, özür diledi..
Yargıda bulamadığı adaleti eski dostundan bekliyordu..
Tahliyesinde , bu mektup etkili olmuşmudur bilinmez ama , nihai karar mercii olarak eski dostunu gördüğü açıktı..
Bugün , Gezi olaylarından sonra mahkum olanlardan birinin küçün kızı Vera 'nın resmi , Chp genel başkanı tarafından Akp genel başkanına gösterilerek , yine yargıda "tecelli etmeyen" "Adalet" devletin doruklarında aranıyor.. ,
Vera'nın da , en az Ilıcak'ın torununa olduğu kadar, babasının şevkatine ihtiyacı olduğu tartışılmaz..
Ülkenin gündemindeki en önemli sorun,: yargı ile adalet arasındaki keyfilik makasının bir an önce kapanması zorunluluğu..
En acil olarak da muhalefetin bu gerçeğin ayırdına varması , her zaman hatır gönül ile adaletin tecellisinin peşine düşüldüğü rejimin adı Demokrasi olamaz..



Sevim Çalışkan