Periodik olarak yaptığı gibi Bahçeli bu defa da Chp'ni "milli güvenlik" sorunu olarak yaftaladı..
Basın toplantısında ;
"Demlenen Chp demokrasimize leke sürmekte, milli birliği kundaklamakta, ..'şifreleri Pkk'nın elinde' , Dem'in kullanımındadır, Chp milli güvenliğe zararlıdır....." gibi inciler döktürdü..
tTürkiye Cumhuriyetinin kurucu partisi, müstevlilere karşı,tarihte ilk anti emperyalist milli mücadeleyi yapmış, Devlet kurmuş ve son seçimde en çok oy almış, Chp'ni bu şekilde tahkir etmek en hafif deyimiyle ölçüsüsüzlüktür.
Bahçeli'nin uslüp paraleline girilirse verilecek cevap bu kadar nazik olmaz, ama , kendini Devlet'in "kayyumu" gören bir zihniyeti ile aynı seviyede tartışmak , bugün ne yazık ki,iyice hassas bir dengede giden toplumsal barış bakımından önemli riskler taşyor..
Çok partili demokrasimizde ,-anayasal düzende ,- siyasal partiler demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarıdır..
Ama Mhp "Demokrasimizde" kendisini her zaman en ziyade müsaadeye mazhar bir statüde görmekte ve diğer partilerin neredeyse "vasi"si olarak davranmaktadır..
Bu siyasi değerlendirmelere ek olarak, açlık sınırındaki milyonlara rağmen , ki, Akp kadar kendisi de 'destekçisi olarak' bu sonucun müsebbibidir--ekonominin gayet iyi yolda olduğunu da iddia etmiş olması , toplumsal hayattan ne kadar kopmuş olduğunun ve aynı zamanda baskıyı iyice arttırma niyetinin bir işareti sayılabilir.
Toplantının sonunda elinde - 154 kişilik - bir listeyi basın mensupları ile paylaşıp, kendileri ile- hukuken !- hesaplaşacaklarını beyanı, toplumu tedhiş etme sonucu verme riski taşımaktadır...
Bahçeli gibi uzun yıllardır siyasette önemli mevkilerde bulunmuş bir politikacının kamu barışını gözetme sorumluluğu bulunmakta "tehdit" içeren beyanlardan kaçınması gerekmektedir.








Sevim Çalışkan