Destici nam iktidar yancısı , İsrail'e karşı savunmanmızı güçlendirmek !! için gündeme getirilen yeni "salmalara!! "itiraz edenleri bir sürü şeyle suçlamış ve eğer, bu paralar verilmezse, Suriye, Irak vaya Filistine döneceğimiz uyarısında bulunmuş.. !!
Ülke savunması, milletin kredi kartı limitine kaldıysa, durum kritik demektir..!!
İtiraz edenlere 700 T.l ile rakı alın "Dem"lenin" tavsiyesinde bulunuyor...
Demlenmekten kasdı, muhalefetin DEM parti ünsiyetine vurgu yapmak, halbuki, muhalefet DEM parti ile mesafeli bir ilişki içinde, seçmeninin oyuna talip ama, milliyetçi oyları da kollayarak, reel politik bakımından olmayacak duaya amin halinde ..!!
Destici, kültürel formasyonu bakımından Türkiye sosyolojisinin mikro bir bölümünün hasbel tesadüf temsilcisi, son seçimlerde çelik çekirdek olan seçmen tabanına rağmen, temsiliyetini milletin vekaletine çeviremedi. !!
Rakı konusunda da cehalet sergiliyor, demlenme " metaforu üzerinden rakıcıları aşağılıyor, bugün, ülke hazinesini -ülke tarihinin en pahalı rakısını içerek- destekliyor
Rakı bugünün Türkiyesinde ; Desticinin zannettiği gibi bir Dem'lenme aracı değil, ülkenin makus talihine dertlenme iksirine dönüşmüş durumda ..
Dem'lenme , 1 Ekim itibarı ile, yancısı olduğu Cumhur İttifakının inhisarına geçti... Meclis açılışında, "sensiz geçen günlerime yazıklar olsun " modundaydılar..!!
Meclis Başkanı olan muhterem de bir başka alem, Cenevre'de "tetkik !! gezisinde iken, "Anayasanın 3.maddesinme sataşmış, aklı sıra değiştirmesi teklif dahi edilemeyen maddelerden birine kılıç çekip , Hüdapar'dan rol çalacak..!!
Dünya Anayasacılık tarihi tartışmalarında önemli bir senteze işaret eden, Devliet millet bütünlüğüne itirazi bir yorum getirmiş, "Devletin milleti olmaz , milletin devleti olur" diyerek, "millet" popülizmi yapmış.. Külliyenin hukuk bölümünün başındaki zat ise anında - hem kavramsal -semantik- ve hem de anayasal terminoloji bakımından- bunun geçersiz bir yaklaşım olduğunu ifade ederek , bir bürokrat olarak seçilmiş bir meclis başkanına ayar verdi..
Meclis Başkanı, kritik zamanlarda yurt dışına kapağı atıyor, Can Atalay ile ilgili olarak yapılan kritik oylamada da, yurt dışında idi... milletin seçtiği ve mazbata almış bir üyesinin hakkını korumaktan imtina etti..
Can Atalay'a oy verenler millet değil de Devletin "marabasımıydı..!! veya kendilerine oy verenler "millet" , diğerleri marabamıydı..!!
Dışardan bakınca "Millet" aşığı ama , sadece kendini seçen millete güzelleme yapıyor.. !!
Bu iki örnek bile , ülkemizin demokratik beka sorununun ne olduğu hakkında yeterli bir fikir veriyor..!!





Serdar Kalın