Avrupa Komisyon Başkanı Hanım Külliyeyi ziyaret etmiş.
Önceki ziyaretinde diğer önemli yetkililer nezaketsiz biçimde koltuklara yerleşmiş kendisi de bulabildiği boş bir yere sonradan ilişmişti..
Diğerleri Külliyenin otoritesi karşısında en basit nezaket kuralını kendisinden esirgemişlerdi. Önemli bir kurumun başındaki oturaklı bir diplomattan ziyade haber güvercini gibi çalışan bir memur izlenimi veriyor..
Kadın politikacılar giderek zemin kaybediyor. Merkel'in boşluğu nasıl dolar merakı kısa zamanda zail oldu.
Etrafındaki oluşturulmuş auranın kendi ülkesinde dahi bir cazibesinin kalmadığı ortaya çıktı. Hillary ‘den sonra Kamala Haris de aynı adama, bir televizyon show adamına yenildiler.
Komisyon Başkanı Hanım Suriye işgalinden hemen sonra Külliye ye yanaşması çok kaba icra edilen bir politikanın izlerini taşıyo.
Milyonlarca insan can pazarındayken, onun derdinin mülteci tehlikesine karşı para teklif etmek olduğu anlaşılıyor.
Merkel de Geri Kabul Anlaşması ile ülkeyi mülteci deposu olarak kullanmaya Külliyeyi ikna etmişti.
Külliyedeki ağırlanışında altın varaklı koltuğa şaşırdığını anlatıyor anı kitabında.
Hangi bedelle bu siyasi etik yoksunu anlaşmayı kabul ettirdiği hala muamma.
Tıpkı bu kadar Suriyeli muhacire Ensarlık etmenin maliyetinin bilinmemesi gibi.
Şimdi de Başkan Hanımı gönderenlerin, Suriye’nin yeniden paylaşımında doğacak risklerden Avrupa'yı izole etmek için pamuk elleri cebe attığı anlaşılıyor..
Yalnız yetkisinin sınırlı olduğu anlaşılıyor. Vadeli olarak 1 milyar Euro luk bütçe bu işin bahşişini dahi karşılamaz..
Türkiye bu gibi netameli konularda adeta damping yapıyor,
Afganlısı, Suriyelisi daha niceleri,
Bazıları içimizde bazıları sınırlarımızda.
Ekmek elden su gölden paşalar gibi yaşıyorlar
Asgari ücretli, emekli açlık sınırına erişmek için gün sayıyor.
Başımızın tacı olduğu söyleyenler ise yelkende,en ziyade müsaadeye mazhar misafir muamelesi görüyorlar.
Başkan Hanım Külliyede iş bitirenler sınıfına dahi, ama harcama yetkisini arttırması gerekiyor
Bu paralar bu kadar külfeti taşımaya yetmez ayrıca da değmez.
Külliye ile anlaşıp Türkiye gibi bir ülkeye kader mahkumu yıpranmış insan deposu yapmak, Avrupa medeniyetine de yakışmıyor..






Sevim Çalışkan