Süleymaniyede bir yerde, sınırlı sayıda ama sınırsız sorumsuz bir gurup kadın, erkek terörist silahlarını bir kazan içinde yaktılar.
Türkiyeden götürülen, ağırlıklı olarak, saltanat uçağı kabin gazetecilerinin oluşturduğu, bir gurup gazeteci de gözlemci olarak bulundu,
Olaya gizemli bir hava vermek için değişik bir protokol uygulandığı söyleniyor. (silahların teslim ve yakma alanında görüntü alınmaması gibi).
İlginç olmayan,! bir detay olarak ABD istihbaratından elemanlar da orada.!!
Gazeteci kontenjanından olanların, tarihe tanıklık etmek gibi bir heyecan içinde olduklarını tahmin etmek zor değil.
Her şey gibi, tarih, tanıklık gibi kavramların içi de kullanış amacına göre belirleniyor..
Ama eski arabulucu elemanların gözlerinin buğulandığını tahmin etmek zor değil.!!
Teröristler ile yakın olan "Barış" anneleri de zılgıt çekerek törene renk katmışlar.!!
Uzun zamandır, ülke içindeki terörist kadrolar ve silahların Suriye'nin kuzeybatısındaki kardeş oluşuma transfer edildiği biliniyor.
Özetle içerde iyice sönümlenmiş bir terörü bitirmek söz konusu.!!
Bu bir kaç silah bırakma gösterisini, Bahçeli "kurucu önder terörist sözünü tuttu" müjdesi olarak değerlendirmiş.
Sanki sıra bize geldi diyor,!!
İmralı'daki çete'nin, ekmek elden su gölden, yan gelip yatıp, hangi haraç listesini hazırladıkları, bilinmiyor, !!
Bu seromonide merak konusu olan, teslim edilip ateşe verilen silahların kaç mehmetçiğin kanına girdiği hususu,
silahların seri numaralarının alındığı söyleniyor..
Suç delillerini karatma da suç teşkil eder, gazeteciler tanıklığında, devlet görevlilerinin bu suça iştirak etmeleri söz konusu olabilir..!!
Bu senaryoyu yazanların aklının ermediği husus; bu piyeste , terörist var, terörist yakınları var, gözlemci, sempatizan gazeteci var, devlet var CİA var, iyi de "mağdur hakları" nı kim temsil ediyor, belirsiz. Şehit yakınları, gaziler, özetle mağdurlar nerede..??!!
Muhalif zannedilen tv kanalları dahi, neredeyse ekranda çifte telli oynayacaklar..
İnsan şüpheye düşüyor, ve bu şüphe haklı bir şüphe olabilir, işlem tamamlandıktan sonra hazirun, "çepik "oynayarak kutlama yapmışlarmıdır..!!!






Sami Paşaoğlu