Ahmet Türk iktidar gayr-ı resmi bülteni gibi yayın yapan gazeteye demeç vermiş,
"Ortadoğunun demokratikleşmesi için Türkiye öncü rol oynayabilir " demiş..
Bunu söyleyen, mazbatası bir kaç dönem, mevcut iktidar tarafından alınıp, makamı kayyıma devredilen biri olunca, nasıl bir demokrasi'den bahsettiği önem kazanıyor..!!
Ayrıca, konuşan, dünkü stajyer bir politikacı değil, Cumhuriyetin kurucu partisinde ( CHP) iki dönem vekillik yapmış, kürtçü siyasetin de etkili ve kııdemli bir ismi..
Devlete hakim bir lider olarak AKP Genel Başkanının Devletin bütün kurumlarında Mustafa Kemal'den sonra en etkin güç sahibi olarak, sorunun çözümünde başat rol oynayabileceğine işaret etmiş.
Ahmet Türk'e göre, AKP Genel Başkanı yeni süreçte tek başına etkili olabillecek güce sahip , daha da önemlisi ,sürecin sonunda Türkiye Orta Doğu'nun demokratikleşmesinde rol oynayabilir..
Ahmet Türk, kendi durumunu mevcut demokratik düzenin dışında mütalaa ediyor, kendisini seçen oylara maraba muamelesi yapılmasını dert etmiyor, öncelikle , Ortadoğu'ya demokrasi götürmekten bahsediyor..
Hatta, biraz daha ileri gidiyor, Suriye'deki terörist ile (Şara) işbirliği yapmasını öneriyor..
Bu zihniyete göre, kardeşlik ve demokrasi projesinde, İmralı ve Suriye'deki teröristlerin katkısını ihmal etmemek lazım..
MHP Genel Başkanı, istihaleden uyanmış gibi bir gün ansızın DEM'liler ile el sıkıştı , "beraber yürüyelim" dedi, onlar da , dünden razı olarak, "ne demek , tam da beklediğimiz budur "deyip yola revan oldular,..
MHP Genel başkanı, siyasi geçmişinin önemli bir bölümünü bir anda silip, terörist başını "önder" ilan etti..
Şimdi yavaş yavaş taşlar yerine oturuyor.
MHP, terör örgütününün başını-kurucu- önder olarak muhatap alarak, süreci başlatıyor.
Bir müddet, bir kaç hurda silah yakma, sınırlar içindeki az sayıda kalmış gurupları Suriye'ye devretme ve bir müddet Komisyon sohbetleri ile vakit geçirdikten sonra. AKP Genel Başkanınn da rızasını alarak, İmralı ile TBMM 'ni ortak bir paydada buluşturmanın zamanı geldiği anlaşılıyor..
Kürtçü siyaset, demokrasi deyince mangalda kül bırakmıyor ama, hala bir kaç siyaset feodali arkasında dümen tutuyor..
Cumhur İttfakı da bir gram taviz vermeden, kendi takvimini uygululuyor..
En dikkate değer tarafı da, önce terörsüz Türkiye, barış (hangi savaştan sonra ise !!) sonra da, zaman kalırsa "demokratikleşme"..!!
Ağaların yaptığı iş bölümü, takdire şayan..!!





Sevim Çalışkan