Cemaat ile Erdoğan arasındaki ortaklık bozulduktan sonra karşılıklı olarak saflar sıklaştırılıyor.. Eski ortak cepheler dağılıyor, cepheler arası geçişkenlikler tamamlandı ve cephe içi tahkimat neredeyse, nihai muharebeye hazır hale geldi.. Eski ktidar bloğuna destek hizmeti veren sosyologlarından birisi de epeyce direndikten sonra cemaat cephesinden iktidar cephesine geçiş yaptı, 17 aralıkta başlayan halen de ne olduğu tam anlaşılamayan, türlü çeşitli ayak oyunlarıyla zamana yayılan suç isnadları, üstü açık cerahatli yaralar gibi bekliyor..
Bunca zaman kader birliği yapanların vedaları da aşırı soyut tonlamalar taşıyor, pişmanlık yok, kederli bir hava da yok, "yüksek tonda idealizm "üzerinden beraberliğe güzellemeler yapılırken, ayrılığın zorunluluğu öne çıkartılıyor...
Zaman yazarı,zaman'ın ruhuna vurgu yapmış,
beraberliğin ilk zamanlarındaki heyecanlarına atıfta bulunmuş, küresel düzlemde müslüman kimliğin kurucu unsur olma potansiyeli,ekonomi,din ve siyaset arasındaki mesafenin açılması, yeni bir tür sekülerizm,demokrasi yönünde kırılma, heyecan verici bir dönüşüm ve sonuçta cumhuriyeti meşru zeminde yeniden kurmak ideali.. Bu hedeflere ulaşmak için politik alan imkanları yeterli olmadığından cemaatin yıllara dayanan dönüştürücü birikimine duyulan ihtiyaç.. Bu ve benzeri hayallerin peşinden gidilen yollar, altında ıslanılan yağmurlar, işbirlikleri..bir başka iktidar cephesi savunucusu, aynı beraberliğin, eski rejimi yıkmak için zorunlu olduğunu ve beraberce eski rejimi yıktıklarını yazıyordu..Eski rejimi, orduyu tasfiye ederek yıktıkları konusundaki açık ikrarları, şimdi eskilerde kalmış olsa da , işbirliğinin en değerli kazanımı ..!! Aşk'ın nerede bittiği sorusunun cevabı da,başbakanın affetmediği 17-25 aralık ihaneti değil ,bürokrasi ve medya içindeki paylaşım kavgası olduğu ifade ediliyor. Zaman yazarı, yolculuğun bu zaman'ında ,Zaman'ın taraf olduğunu ve ayrılık vakti geldiğini yazıyor, Türkiyenin yeni bir zamana hazırlanmakta olduğu iddiası ile de noktayı koyuyor.. bu arkadaşlar ,Türkiye'yi dönüştürdüklerini düşünüyorlar,iş artık, yeni Türkiyenin yeni bir rota ayarlamasına ve beytülmal'in nasıl paylaşılacağı aşamasına gelmiş..Cumhurbaşkanlığı seçimi ve arkasında genel seçimle işlem tamam olacak diye düşünüyorlar..Zaman'ın sonu yok, eski zamanlar, yeni zamanlar,zaman'ın yeni paradigmaları..bu arkadaşlar iyi yetiştiler ama, gelecek zamanların Türkiye'sinde de, o "zaman"ın ruhunu kavrayıp kavrayamayacaklarını da "zaman" gösterecek.

GülenTümer