Cumhurbaşkanı, "aradaki buzların son durumunu ortaya koymak üzere" gittiği Tüsiad toplantısında, "kervan yürüyecek" dedi.. buzların hafif samanlı (buzdolaplarının olmadığı zamanlarda buz kalıpları satılırdı ve üzerlerinde saman olurdu) olarak kalıplar içinde erimeden durduğunu söylemek mümkün..
cumhurbaşkanı 28 şubat sürecini, öne çıkararak geçmişe bir bakış yaptı ve gelinen noktanıni tabii ki, kendi iktidarları döneminde, ne kadar değerli olduğunu,belli sermaye çevrelerinin kaymağı yedikleri dönemlerin,geri gelmemek üzere bittiğini,(kimlerii kastettiği belli) adeta, "büyüklere masallar" tadında anlattı.. baronlar ve baronesler hafif saygı ifade eden boyun büküşler ile cumhurbaşkanını dinlediler.. cumhurbaşkanı, gezi parkı konusunda başbakan olduğu zamanlardak pozisyonunu koruyor, darbe teşebbüsü olduğuna adeta iman etmiş..17-25 Aralık, dinlemeleri için ise, giderek daha sertleşiyor.. söz aralarında, ihanet şebekesi ile yaptığı mücadeleye destek gelmediğini için sitemler vardı, Derin yapının, imamının yaptığı ve dinlemeye takılan telefon tapelerindeki, ananas ve rafineri, konularına değinmeden edemedi. tapelerde, kendilerine iş bağlamaya çalışılan muhteremlerin seslerinin neden çıkmadığını sordu, bu şebekenin ne kadar tehlikeli olduğunu vurguladı. dışarıdaki tezgahlara ve içerideki destekçilerine pabuç bırakmayacağıını, dış politikada, Mısır Mursi'nin( ihvan) yanında olduğunu, suriye ve Irakta, politikalarının er geç netice vereceğini, çözüm sürecinden de taviz vermiyeceklerini, "konsey"'in yüzüne karşı söyledi. (hukukta kararın tefhimi deniyor), 2023 hedeflerine iman ettiğini, her şeyin inanmakla başlayacağını da ekledi.. sonuç ve özet olarak, ben hızlı tren'in lokomatifindeyim, bindim gidiyorum, isteyen arkadaki vagonlardan birine biner dedi..
Cumhurbaşkanı, istikametini gayet net anlattı, Tüsiad, hangi vasıtaya biner, nasıl bir yol yön tutar zaman gösterecek..

Rabia Saygılı