Ezber sloganlar ile toplumsal algının yönlendirilmesi operasyonları artarak devam ediyor.. İleri demokrasi ile başlatılan süreç, yeni Türkiye ve yeni Cumhuriyet kavramları ile, devletin yapısını, iktidara hakim siyasetin meşrebine göre şekillendiriyor..
Yüz yıllık sorunu çözüyoruz eteketlemesi ile ambalajlanan silahlı örgüt ile müzakere süreci giderek çarşafa dolanıyor.. terör siyaseti ülkeyi karıştırıyor, katliamlar yapılıyor, terörün tabiatında olan yağmacılık ülkeyi yakıp yıkıyor, iktidarcılık oynayanlar, inadına barış diyor, askerler, cadde ortasında, arkadan, kafalarından vuruluyor, aynı koro inadına barış sloganları atıyor, korucular, direklere bağlanıp, uyuşturucu kartellerinin yaptığı türden infazlar ile kurşuna dililiyor, inadına barış teraneleri, ortada olan acziyeti kamufle etmek için devreye sokuluyor.. Başbakan," kamu düzeninden taviz vermeyiz", cümlesini sık sık kuruyor, kamu düzen kurmak ,devlet erkinin asli ve tabii görevi,, varlık nedeni,, kamu düzenini tesis edemeyen iktidarlar, dünyanın hiç bir yerinde ciddiye alınmaz.. Başbakanın, gözden kaçırdığı husus, silahlı gurupların başıboş rajon kestiği yerlerde, kamu düzeninden bahsedilemez..Keramet atfetttikleri, sürecin baştan karaya vurmasının nedeni, silahların bırakılmaması ve silahların gölgesinde al ver yapılmaya başlanmış olmasıdır. Silahın gölgesinde müzakere olmaz, şantaj olur, taviz olur en küçük bir sallantıda, yağma olur, kan olur.. Silahlı unsurlarla, devlet arasındaki bütün ilişkiler sorunludur ve kamu düzenini tehdit eder. bir adım ötesinde şiddete verilen her taviz, ceza sorumluluğunu gerektirir.Terör örgütü silahları bırakmadan, inadına barış demek, inadına taviz demekle eşdeğerdir ve çıkmaz sokaktır...

Erden Kalaylı