Hdp eşbaşkanı, bundan sonra, imralı'nın ikili görüşme istemediğini bu nedenle, adaya gelecek heyetin kalabalık olması, çeşitlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüş..sürecin bir seçim dönemi daha beklemeye tahammülü olmadığını da eklemiş.. bunun halk diline tercümesi; imralı ve şürekası hükümete bir dead line(nihai ve kesin tarih) zorlaması yapıyorlar,..seçimden önce bizim taleplerimiz karşılanmazsa, ortalığı toz dumana çeviririz diyorlar..Hükümete verdikleri elma şekeri de, çatışmasızlık hali,kamu düzeninin bozulmaması hükümetin tek şartı,müzakereler için sadece bu şartı ileri sürüyor. ... Seçim sürecinde ortalığın karışmasını istemiyor.. Karşı tarafın talepleri de körpe gelinin çeyiz bohçası gibi rengarenk..Etnik ifadelerden arındırılmış taze bir anayasa, özerklik, belediyelere daha geniş maddi imkanlar tanınması,anadilde eğitim, hakikatleri araştırma komisyonu, çatışma dönemindeki suç işleyenlerin yargılanması (güvenlik güçlerini kast edediyorlar) ama çatışmaya girmeyen örgüt mensupları yargılanmayacak,(sanki,muhteremler Cenevre konvansiyonlarına göre çatışmışlar), v.s saydıkça çoğalıyorlar.Talepler, Uluslararası Kriz Gurubunun Raporunda yayınlandı,adı geçen grup, bu taleplerin sözde barış adına takipçisi, başkanı Finlandiya Cumhurbaşkanı, bizim Cumhurbaşkanı ile yeni bir görüşme yaptı.., Eşbaşkan , akil insanlara da itiraz etmiş, çaplarını yetersiz buluyor( halbuki akillerin çoğu, cumhurbaşkanı adayı olarak kendisini çok yeterli bulmuştu !!) , Yaşar Kemal gibi babalar ile işi görürelim demiş, Uluslararası gözlemci talebi de masada, .Örgütün şehir yapılanması bölgede bir mülki amire, kurdukları çadır mahkemesinden celp göndermiş, "seni yargılayacağız" tebligatı yapmış.. bölgenin son hali de bu..Örgüt, çatışmasızlık halinden, devlet görevlilerini yargılama dönemine geçmiş bile..Bu kadar alttan güreşmeninin sonu ne olacak bakalım..!!

Nur Dalgıçı