Yargı toplumsal vicdana tercüman olduğu ölçüde Adalet'e hizmet eder. Türkiyede son yıllarda, bütün iktidar hesaplaşmaları, ne yazıktır ki, yargı üzerinden görüldüğü için, Adalet mefhumu ciddi yaralar aldı, mahiyet değiştirdi ve iktidar'ın vicdanına göre bir teraziye oturtulmaya çalışıldı..
Yargı'nın iktidar mücadelesinin bir aracı olarak kullanılması, Türk silahlı kuvvetlerinin çökertilmesi planı ile yürürlüğe girdi.. Emniyet ve yargıdaki derin yapılanma, iktidarın da fütursuz desteği ve teşviki ve sahte delillere dayandığı itiraf edilen kumpas davaları ile adalet sistemine büyük bir operasyon yaptı.. Kumpas dava stratejisi'nin ,iktidarı hedef aldığının ortaya çıkmasıyla da, İktidar bu yapıya karşı hücuma geçti.. Yargı mensuplarının bu yeni kavgada neredeyse ortadan ikiye bölündüğü tahmin ediliyor.. Toplumsal barış bakımından,Bir ülke için, daha endişe verici bir durumu, düşünmek dahi mümkün değil. Adliye sisteminin geldiği son aşama da, verdikleri kararlar nedeniyle hakimlerin tutuklanması. artık, adeta, kritik konularda bağımsız ve tarafsız bir karar vermek, adalet perisinin terazisine değil, yargıçların cesaretine kalmış görünüyor.. Adalet perisi'nin gözündeki bağ, bugünlerde, tarafsızlığı değil, bir "mahcubiyet"'i ifade ediyor gibi..

Kamuran Şerbetçi.