Aheste çek kürekleri, mehtap uyanmasın: Hükümet ve Koalisyon - 22/07/2015 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Suruçtaki katliamın ardından, Başbakan, parti liderlerine ortak deklerasyon çağrısında bulundu ve ekledi "Saldırı Türkiye ve demokrasimize yapılmıştır" dedi.
Çocuk/genç kurbanların arkasından çareyi ortak deklerasyonda aramak, bunca yıllık İktidar'ın geldiği noktayı gösteriyor. Dünyaya ayar verme iddiasında olan bir ülkenin ve onun özel korunma altındaki istihbaratının kamuoyuna doğrudan bir kelam söylemek yerine meseleyi zamana yayma zorunda kaldığı anlaşılıyor. Mecliste çuvallara doldurulmuş ve yasama kalitesi yerlerde sürünen, meşrebe göre kanun tekliflerini görüşürken muhalefete parya muamelesi yapacaksın, dış politikada, istihbarat teşkilatını, yılların dışişleri teşkilatı yerine ikame ederek her türlü maceraya gireceksin, sınır boylarında güvenlik zaafları nedeniyle açık çatışma alanları ile neredeyse organik ilişkilere gireceksin, bombalar çata pat gibi patlatılıp, koruyamadığın gençler parçalara ayrılınca, muhalefete, " gel bir deklerasyon yapalım"" diyeceksin... Kamuoyu çok hoşgörülüdür ama bu kadarını kaldırabilir mi bilinmez..? Seçimlerden çıkan tabloya rağmen koltuğu işgal eden Hükümet; geçici mi, askıda mı, sınırlı sorumlu mu belirsiz. Bir başka garabet de, koalisyon arayışlarındaki kaplumbağa hızı... Delege edilen arkadaşlar, kameralar karşısına çıkıp deruni bakışlarla, "olur mu olmaz mı, olabilir der, olamaz da, koalisyon da olur, erken seçim de" derken, milleti hafakanlar basıyor... Bu ne rahatlıktır, Memleket, "Milli Birlik Hükümeti şartlarına" doğru hızla giderken; siyaset, " aheste çek kürekleri, mehtap uyanmasın" havasında... Mualla Sarıçıçek |
|||||||||
|