Güvenlik güçleri ağır saldırı altında, kayıplar artıyor. Örgütle moral bakımından irtibatlı parti eş genel başkanı, devletin valisini, yayın organlarının önünde, alenen tehdit ediyor. Genel merkeze yapılan saldırı sonrasında telefonla konuştuğu Vali'nin kendisine saygısız ve terbiyesizce davrandığını, arkasındaki "olmayan" hükümete güvenmemesini, ayağını denk almasını söylüyor.

Demokratik siyasi hayatın bir parçası olmasına rağmen, örgütün bir türevi gibi davranma alışkanlığını bırakmayan parti yetkilileri , zaten def gibi gerilmiş ortama benzin döküyor.

Parti binalarına yapılan her türlü saldırı yanlış. Yapanlar/yaptıranlar dışında kimsenin tasvibi de yok. Toplumsal sağduyu, toplum psikolojisini dengede tutacak kadar hassas ve yeterli tecrübeye sahip...

Türkiye'de toplumsal barış konusunda bir sorun yok, örgütün tedhiş politikasının meydana getirdiği samimi endişe ve infial var. Ankara Valisi velev ki, eş genel başkana,terbiyesizce davranmış olsun, bu konunun konuşulacağı yer hükümet sıralarıdır. Hükümette iki bakanı olan partinin yapması gereken resmi kanalları zorlayıp; sokak kabadayısı ağzı ile alenen devlet görevlisini tehdit etmek ve sonuçta suç işlemek değildir. Feodal, arkaik siyaset tarzlarını terkedip; çoğulcu bir demokrasinin inşaasına -kendi jargonları ile söyleyelim- "katkı sunmak" varken, terörün gölgesine sığınmak, etnikçi siyasetin çıkmazıdır ve ne yazık ki, toplamda, ülke demokrasisini de bloke etmektedir.


Meltem Sarıca