AKP iktidarının başlangıcından bu yana Anayasa Komisyonu Başkanlığı'nı yürüten ve fanatik bir başkanlık rejimi yanlısı olan sayın Kuzu, teröristlerin "sünnet" durumu hakkında da mütalaada bulunmuş. Teröristlerin alayının sünnetsiz olduğunu ve bu nedenle de kürt kardeşlerimizin kandırıldığını iddia ederek, uyarıda bulunmuş. Teröristlerin sünnet kontrolü yapılıyor, bilgilerin doğruluğu sağlanıyor ve bu bilgiler -hangi detaylarda olduğu bilinmiyor- sayın Kuzu'nun başdanışmanlık yaptığı Beştepe Külliyesi'ne intikal ettiriliyor. Bayağı meşakkatli bir iş ama bilgi, bilgidir.

Terör örgütünde bir çok yabancı unsurun olduğu biliniyor. Müslüman olmayanların da sünnetsiz olmaları normal; eğer, dağda bir kesim operasyonundan geçirilmiyorlarsa...

Bu hususun, bir Anayasa uzmanı Başdanışman tarafından "kandırılma" olarak değerlendirilmesinin esbab-ı mucibesi tam anlaşılamıyor. Sünnetli veya sünnetsiz olmanın teröre katkısı nedir kürt kardeşlerimiz için? Sünnetli terörist, sünnetsiz terörist arasındaki fark nedir? Teröre destek olma veya teröre mesafe koyma, sünnet ile alakalı bir husus mudur? Bu konuların, başkanlık rejimi ile bir alakası var mıdır?

Teröristlerin çoğunluğu, sünnetli iseler, bu durum, başkanlık rejimine dolaylı destek anlamına gelir mi? Çözüm sürecinin akamete uğramasında sünnetsizlerin mi yoksa sünnetlilerin mi daha fazla vebali vardır?

Bu konulara mutlaka bir açıklık getirilmesi gerekiyor ve acilen, sayın hocayı göreve çağırıyoruz!

Ali Denizci